Başkanlar seçim telaşında
Manşet Haber 26.09.2012 09:53:59 0

Başkanlar seçim telaşında

Başkanlar seçim telaşında

27 Ekim 2013 tarihinde yapılacak olan yerel seçimler için meclisin toplanıp Anayasa’daki maddeyi değiştirecek kararı alması gerekiyor.
1 Ekim’de toplanacak meclis de bu kararı alacak. Nihayetinde seçimin tarihi belli gibi…
Hal böyle olunca, bizim yerel politika yapan belediye başkanlarını bir telaş aldı.
Normal süresinde seçim yapılacak diyerek koltuklarında rahat oturan başkanlar, bugüne kadar yaptıklarını ‘pazarlayabilmek’ adına televizyon ekranlarına çıkmaya, ilanlar ve broşürler ile hizmetlerini pazarlamaya başladılar.
Bir bakıyorsunuz bir belediye başkanımız bir yaygın televizyonda ve kentsel dönüşümü anlatıyor. Ve ardından bilirkişi ilan ediliyor.
Diğer belediye başkanımız sosyal belediyeciliği anlatmak için yollara düşüyor.
Dost meclisleri, kitle örgütlerini ziyaret ve derken ardından gazeteci dostlarını hatırlama, ziyaretler, mutluluk tabloları…
Bütün bunlar yaşanır iken bir yandan da ‘yeniden aday olarak gösterilebilmenin’ telaşına da girdiler…
Ayakları yer tutması adına belediye başkanlarımız hakkında bilmiyorlar ki siyasi partiler sürekli anketler yaptırıyor. Nabız yokluyor.
Örneğin Ak Parti’de Sayın Başbakanın önünde tüm belediye başkanlarının karne notları var. Başbakan Erdoğan, kimin ne kadar başarılı olduğunu çok iyi biliyor.
CHP ve MHP’de ise anketler yapılarak sonuçlar genel başkanların önüne konuluyor.
Başkanların telaşı Adana’ya hareketlenme getirdi.
Bu bile bir kazanım değil mi?
Bu arada küçük bir hatırlatmada bulunayım.
‘Maymun gözünü açtı’
Seçmen de kimin belediye başkanı olması noktasında boş durmuyor.
Başkanlarımıza bunu da hatırlatmış olalım.
Önümüzdeki günlerde ne dosyalar, ne kararlar, ne haksız uygulamalara ait bilgi ve belgeler çıkacak…
Bir bilseniz.
Hayretler içinde kalacaksınız, benden uyarması…

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°