Basket Topu Büyüklüğünde Tümör !
Manşet Haber 10.09.2015 09:02:44 0

Basket Topu Büyüklüğünde Tümör !

Basket Topu Büyüklüğünde Tümör !

karnindan_ur_basket (2)Yaklaşık beş yıldır kolon kanseriyle mücadele eden 46 yaşındaki Nuray Zengin'in geçirdiği operasyon sonrası karnından çıkan basketbol topu büyüklüğündeki kitle şaşkınlık yarattı. Başarılı geçen ameliyat sonrası Zengin adeta ikinci bir yaşama merhaba dedi.

2010 Yılında karın bölgesindeki bir ağrıyla Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Bölümüne başvuran Nuray Zengin'e Kolon Kanseri teşhisi konuldu. 2011 Yılında ise artık son evrede olan hastalıktan dolayı operasyon geçiren Zengin'in hastalığı ilerleyen dönemlerde tekrar etti.

2015 Yılında tekrar Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Bölümüne başvuran Nuray Zengin burada cerrahi onkoloji bilim dalı doktorlarınca tedaviye alındı yapılan tetkiklerde Zengin'in karın bölgesinde 25 cm çapında yani basketbol topu tabir edilen büyüklükte bir kitle tespit edildi.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Kaan Parsak ve ekibi tarafından ameliyat edilen Nuray Zengin'in karnından kitle başarılı bir şekilde çıkarıldı. Zengin'e operasyon esnasında yaklaşık 41 derecelik sıcak kemoterapi yöntemide uygulandı ve kanserli hücrelerin de çıkartılması sağlandı.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Kaan Parsak yaptığı açıklamada zaman zaman bu tür büyük kitlelerle karşılaştıklarını ancak bu kitlenin kendilerini de oldukça şaşırttığının altını çizdi. Parsak kitlenin yaklaşık 25 cm çapında ve bir basketbol topu büyüklüğünde olduğuna vurgu yaparken, operasyon sonrasında hastanın yaşam süresinin ve kalitesinin uzayarak daha iyi olmasını beklediklerinin altını çizdi. Parsak ameliyat sırasında uyguladıkları sıcak kemoterapi yönteminin de son derece olumlu sonuçlarını aldıklarını belirtti.karnindan_ur_basket (1)

Nuray Zengin'in eşi Sıtkı Zengin ise yaklaşık beş yıldır hastalıkla mücadele ettiklerini ancak eşinin hayata bağlılığı ve doktorlarının sayesinde umutlarını biran olsun yitirmediklerini ifade etti. Bu tür rahatsızlıklarda moralin çok önemli olduğunu dile getiren Zengin tıbbın da ilerlemesiyle eşinin hayata yeniden merhaba dediğini sözlerine ekledi. Eşinin karnından çıkan basketbol büyüklüğündeki kitleye de oldukça şaşırdıklarını ifade eden Zengin 'tıpta yaşanan nadir olaylardan biri bizim başımıza geldi' dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°