Bayram’ı zehir etme Bayram Akgül

Bayram’ı zehir etme Bayram Akgül

Aslında bugün başka bir konuya değinecektim. Ancak, dün akşama doğru Adanaspor Kulübü’nden gelen bir “İstifa” haberiyle konuyu değiştirmek durumunda kaldım..

Adanaspor ve Adana Demirspor’u şampiyon yapan, hem Turuncu-Beyazlı hem de Mavi-Lacivertli taraftarların gönüllerinde taht kuran teknik direktör Ercan Albay’ın görevinden istifa ettiğini öğrendim...

Doğruyu söylemek gerekirse, Ercan Albay adına sevindim, Adanaspor adına üzüldüm...

Üzüldüm, çünkü Adanaspor’u başarılı kılabilecek teknik direktördü Ercan Albay...

Sevindim, çünkü ligde hiçbir iddiası olmayan, iddialı olabilmek adına kulübün başkanı tarafından hiçbir çaba sarfedilmeyen Adanaspor’da Ercan Albay’ın prestiji azalacaktı.

Sonuçta Ercan Albay, hem Adanaspor’u hem de Adana Demirspor’u şampiyon yapmış bir teknik adamdı..

Üstelik Ercan Albay, her gittiği takımda mutlaka bir hedef koymuştur, iddialı olmuştur ve başarmıştır...

Zaten Adanaspor’un hedefinin, iddiasının olmadığı Ercan Albay’ın göreve getirilişinin kısa bir basın açıklamasıyla duyurulmasından belliydi.

Siz Adanaspor ve Adana Demirspor’u şampiyon yapan teknik direktör Ercan Albay’ı takımın başına getireceksiniz...

Sonra Ercan Albay’ın teknik direktörlük görevine getirilişini şu kısa sözlerle basın açıklaması şeklinde kamuoyuna sunacaksınız..

“Ekrem Al'dan boşalan Teknik Direktörlük görevine Ercan Albay getirilmiştir.Geçmişte takımımızda görev yapan tecrübeli tecrübeli teknik adama camiamız adına hoş geldin der yeni görevinde başarılar dileriz.”

Peki bu sözlerin altında kimin imzası var?..

Sportif Direktör Nurettin Koç..

Sanırım Kulüp Başkanı Bayram Akgül işlerinin yoğunluğundan dolayı bu konuyla ilgilenemedi..

Adanaspor’da hedef yok…

Kulüp Başkanı ortalıkta yok…

Futbolcu transferi yok…

Adanaspor kendi haline bırakılmış…

Sanırım Kulüp Başkanı Bayram Akgül’ün “Bu takımı kapanmaktan ben kurtardım, ne yapılacağına ben karar veririm” mantığı devam ediyor…

Peki Ercan Albay gitti bundan sonra ne olacak?..

Sıralayalım…

A-      Adanaspor küme düşer…

B-      Adanaspor kapanır…

C-      İyi bir teknik direktör getirilir…

D-      Adanaspor’un başına her zaman olduğu gibi nöbetçi teknik direktör Eyüp Arın getirilir…

Peki yeni bir teknik direktör getirildiğinden Adanaspor’da Ercan Albay’ın yapamadığını mı yapacak…

Adanaspor Başkanı Bayram Akgül’ün ne yapmak istediğini bir türlü anlayabilmiş değilim..

Takımın küme düşmesine seyirci mi kalmak istiyor?..

Yoksa kapanan Adanaspor’u açtığı gibi tekrar kapatmak mı istiyor…

Eğer Bayram Akgül bu “Umursamaz” davranışlarına devam ederse tarih kendisini affetmeyecektir…

Bu saatten sonra Adanaspor Başkanı Bayram Akgül, çıkıp konuşmalı kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldırmalıdır…

Açıkça ne yapmak istediğini ortaya sermeli…

Bunlar, açık ve seçik şekilde kamuoyuna deklare edilmeli…

Yazıktır!..

Günahtır!..

 

Hüseyin SUNGUR

1.10.2013 19:23:27

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI