Bebek ve çocuk alışverişi haritası
Manşet Haber 22.05.2013 11:55:44 0

Bebek ve çocuk alışverişi haritası

Bebek ve çocuk alışverişi haritası

Türkiye’nin ilk anne, baba ve çocuk alışveriş kulübü unnadó, kurulduğu 2010 yılından bugüne geçen üç yılın alışveriş istatistiklerini değerlendirdi.

bebek_beziİstatistiklere göre, bebek alışverişlerinde bebek bezinin yeri yüzde 24,61 olurken, babaların en çok sağlık ve bakım ürünleri aldığı, annelerin ise çoğunlukla bebek tekstili ürünlerini tercih ettiği ortaya çıktı.

2010 yılından bu yana her hafta çıkardığı onlarca kampanyayla hem dünyanın hem de Türkiye’nin ünlü ve kaliteli markalarını avantajlı fiyatlarla tüketiciyle buluşturan unnadó, son üç yılda yapılan alışverişleri değerlendirdi. Buna göre, internetten çocuk alışverişi yapanların yüzde 85’ini kadınlar, yüzde 15’ini ise erkekler oluşturuyor. Alışveriş yapan annelerin yüzde 70’ini halen çocuğu olanlar, yüzde 30’unu ise anne adayları oluşturuyor.

unnadó’dan alınan verilere göre, tüm alışverişlerin birincisi, yüzde 32’lik oranla bebek bezi!
İnternetten alışveriş yapan ebeveynler çocukları için en çok sağlık ve bakım ürünleri (yüzde 21) ve tekstil (yüzde 15) ürünlerini tercih ediyorlar. Bunları çocuk tekstili (yüzde 11), aksesuarlar (yüzde 10) ve ayakkabı (yüzde 9) izliyor. Diğer kalemlerde yapılan alışverişler ise toplam alışverişin yüzde 34’ünü oluşturuyor.

HİJYEN VAZGEÇİLMEZ

 
Babaların yaptığı alışverişlerde birincilik sağlık ve bakım ürünlerinde. Bu kategoride ikinciliği bebek tekstili alırken, üçüncülüğe çocuk tekstili/aksesuarlar yerleşiyor.

unnadó’nun açıkladığı bilgilere göre alışveriş yapan anneler ortalama 32, hamileler ortalama 30, babalar ortalama 33 ve baba adayları 30 yaşında. Çalışma saatleri dışında kalan zamanlar da (18:00’den sonra yüzde 35 - 24:00’ten sonra yüzde 10) alışveriş yapılıyor.

0-2 yaş arası çocuklar için yapılan alışveriş oranı yüzde 45 iken, 2 yaş üstü için yüzde 55’lik bir oran söz konusu. 0-2 yaş arasında en çok ürün satışı yapılan ay aralıkları ise 0-3 ay (yüzde 24) olurken, bunu 3-6 ay (yüzde 21), 9-12 ay (yüzde 18), 12-18 ay (yüzde 13), 18-24 ay (yüzde 13) ve 6-9 ay (yüzde 11) takip ediyor.

Yılın aylarına göre ihtiyaçlar çeşitlilik gösteriyor. Ocakta çok çeşitli ürünler satılırken, şubatta okul malzemeleri, martta puset, nisanda bebek ve çocuk tekstili, mayısta hamile giyimi, haziranda mayo, temmuzda güneş kremi, ağustosta okul malzemeleri, eylülde çocuk tekstili ve okul malzemeleri, ekimde bebek ve çocuk tekstili, kasımda kaban/mont/bot ve aralıkta noel baba kostümleri gibi özel ürünler en çok satışı yapılanları oluşturuyor.

EN BÜYÜK İHTİYAÇ BEBEK BEZİ
Tüm giderlerde bebek bezinin yeri yüzde 24,61. Bir kişi ayda ortalama 2,7 paket bebek bezi alıyor.

Son üç yılda en çok tercih edilen kız isimleri Defne, Zeynep ve Duru olurken, erkek isimlerinde en çok Can, Ege ve Kerem’in tercih edildiği görülüyor.

Alışverişi kadınlarda en çok ikizler, erkeklerde en çok koç burcu seviyor

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°