Belediyeler halkın ortak nitelikteki kamusal gereksinimlerini karşılayan kuruluşlardır.  Bu tanımdaki ortak nitelikteki hizmetleri açarsak kentin altyapısı, imarı, yeşil alanları ve parkları, ulaşım sistemi,  kanalizasyon şebekesi, sağlıklı içme suyu, cadde ve sokakların temizliği, çöplerin toplanması, spor tesisleri, itfaiye hizmetleri ortak nitelikteki hizmetlerdir.  Peki profesyonel spor faaliyetleri halka sunulan ortak nitelikteki bir hizmet midir?  Bu tanımlamaya göre değildir.  Ancak ülkemizde özellikle futbol öylesine bir popülerlik düzeyine sahiptir ki pek çok kentimizde belediyeler profesyonel futbol kulüplerine bir şekilde yardımda bulunmak gibi zorunlulukla karşı karşıyadır.

 

Oysa Belediye yasası belediyelere  gençlik ve spor hizmetlerini yapma  veya yaptırma görevi yanında amatör spor kulüplerine malzeme verebilme  ve gerekli desteği sağlayabilme, amatör spor karşılaşmaları düzenleme, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara belediye meclisi kararıyla ödül verme olanağı sağlanmış bulunmaktadır. Belediyelerin profesyonel spor kulüplerine yardım etmesi ise hiçbir şekilde mümkün değildir ama İstanbul BŞB takımı ya da Akhisar Belediye Gençlik Spor Süper Ligde mücadele eder. İngiliz Liginde Nottingam Forest Belediyespor ya da Alman Liginde Monsengladbah Belediye Gençlik Spor benzeri isimler duymazsınız.

 

Yine başka düzenlemeye göre ise belediye başkanı, görevinin devamı süresince profesyonel spor kulüplerinin başkanlığını yapamaz ve yönetiminde bulunamaz denilmektedir. Ama buna karşılık Türkiye de onursal başkanlık diye bir dolaylı yol bulunabilir. Ya da bir kulübün tüm yönetiminin belediye meclis üyelerinden oluştuğunu görebilirsiniz.  Türkiye Futbol liglerinde mücadele eden takımların 70’inin belediye20’sinin kamu kurumu destekli olması insanlara şaşırtıcı gelmez.

 

Belediyecilik kamusal hizmet üretmekle ilgilidir. Buna karşılık profesyonel spor endüstriyel bir faaliyettir. Ne gariptir ki öyle şehirlerimiz var ki yaşadığı ulaşım, altyapı, imar, gecekondu, yeşil alan, çöp, kanalizasyon gibi hayati sorunları varken kentin profesyonel spor ya da genellikle futbol kulübüne kamusal kaynakların aktarılmasını isteyebilmekte veya kamusal gücün bu alanda dolaylı şekilde gücünü kullanması için baskı yapabilmektedir. Belediyelerden beklenen bu anlamda halkın kitlesel olarak spor yapabilecekleri spor tesisleri yapmaları ve vatandaşlarına spor olanakları sunmaktadır. Belediyelerimiz çoğu kez “Sağlık, Kültür, Gençlik ve Spor” faaliyetlerini bir müdürlük çatısında toplamaktadır. Oysa belediyecilik ruhunda olması gereken “Spor ve Rekreasyon” şeklinde birimin olmasıdır. Kent yönetimi halka vizyon kazandırma anlamında çok farklı spor dalında tesisler yapmalı, sporcu kaynağı oluşturmasına katkı koymalıdır. Ancak rekabet edici unsur olarak bulunmamalıdır.  Rekreasyon alanlarında her yaştaki insanın gereksinimlerini karşılayacak hizmetler sunmalıdır. Bunu da yaparken halkın bu tesislere kolay erişimini sağlayabilmek için spor tesislerini şehrin merkezi alanlarında yakın yerlerde tercih etmelidir. Spor tesisleri ticarileşen ve betonlaşan alışveriş mekânlarına kurban edilmemelidir.