“BELİRTİLERE DUYARSIZ KALMAYIN”
Manşet Haber 13.02.2021 15:56:20 0

“BELİRTİLERE DUYARSIZ KALMAYIN”

“BELİRTİLERE DUYARSIZ KALMAYIN”

“Çocukluk çağı kanserlerinde lösemi ilk sırada”
LÖSEV, çocukluk çağı kanserlerinde löseminin ilk sırada yer aldığını belirterek, erken teşhisin tüm kanser türlerinde olduğu gibi lösemi tedavisinde de başarıyı önemli ölçüde etkilediğini bildirdi.
LÖSEV'den '15 Şubat Çocukluk Çağı Kanserleri Farkındalık Günü' dolayısıyla yapılan açıklamada, Türkiye'de her yıl 3 binden fazla çocuğun kanser tanısı aldığı kaydedildi.
Çocukluk çağı kanserlerinin en sık ilk 5 yaşta görüldüğü vurgulanan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
'Çocukluk çağı kanserleri arasında en çok görülen kanser türü lösemidir ve çocuk kanserlerinin yüzde 30'unu oluşturuyor. Çocukluk çağı kanserlerinde erken teşhis, tüm kanser türlerinde olduğu gibi tedavide başarıyı etkiliyor. Erken teşhisle çocukluk çağı kanserlerinde tedavi oranı yüzde 80'lere ulaşıyor. Bu nedenle LÖSEV, ailelere belirtiler konusunda dikkat etmelerini öneriyor. Ebeveynlerin farkındalığının artması hayat kurtarıcı rol oynuyor. Çocuklarda görülen kanser belirtileri ise genellikle yetişkin kanser hastalarında görülen belirtilerden farklı olabiliyor. Lösemilerde ateş, kemik ağrıları, halsizlik, solukluk, morarmalar ve lenf bezlerinde büyüme en çok görülen belirtiler arasında yer alıyor.'
Covid endişesi kanserde erken tanıyı önlüyor
Hatalı beslenme, çevre kirliliği gibi faktörler nedeniyle günümüzde kanserin hızla arttığına dikkat çekilen açıklamada, hastalığın önüne geçilebilmesinde doğal beslenmenin önemine vurgu yapıldı. Pandemi döneminde kişilerin hastaneye gitmekten korkması, salgını kontrol altında tutmak amacıyla sağlık kuruluşlarının bazı tarama programlarını, acil olmayan operasyon ve tanı işlemlerini ertelemesi erken teşhis oranlarının düşmesine neden olduğu belirtildi.
Kanserin, uzun ve zorlu bir süreç olsa da tedavi edilebilen bir hastalık olduğu aktarılan açıklamada, 'Bu dönemde moral en önemli etken. Çocukların, bedenlerindeki değişimlerle birlikte hastalıkla mücadele ederken moral ve motivasyon desteği almaları süreci kolay atlatmalarını sağlıyor. LÖSEV, çocuk ve ailelerinin tedavi süresince nakdi ve ayni desteklenmelerinin yanı sıra sosyal alanda da destekleyerek tedavide başarı oranlarının artmasına katkı sağlıyor ve moral etkinlikleri ile çocukların yanında oluyor' denildi.




YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°