<strong>BEYNİN YAŞLANMASI YAVAŞLATILABİLİR Mİ?</strong>
SAĞLIK 14.03.2023 10:52:55 0

BEYNİN YAŞLANMASI YAVAŞLATILABİLİR Mİ?

BEYNİN YAŞLANMASI YAVAŞLATILABİLİR Mİ?






Beynin yaşlanmasında genlerin ve çevrenin iki yönlü etkileşimi olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, beyin yaşlanmasının önüne geçilebilmesi için son yıllarda öne çıkan süper yaşlanma teorisine dikkat çekti. Süper yaşlıların 80 yaşın üzerinde oldukları halde bellek testlerinde 50-55 yaş performansı gösteren kişiler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, bu kişilerin genellikle aktif yaşam biçimine sahip, sosyal, zaman zaman kendini şımartan, hayata ve olaylara karşı optimist kişiler olduğunu söyledi. Süper yaşlılarda adaptasyon zorluğu yaşanmadığını ifade eden Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, bu kişilerde yeni bilgilerin öğrenilmesinin devam ettiğine dikkat çekti.





Türk Nöroloji Derneği tarafından bu yıl 13-19 Mart 2023 tarihleri arasında kutlanan Beyin Farkındalık Haftası’nın teması “Beyninizi Sevin Hayatınızı Değiştirin!” olarak belirlendi.





Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, Beyin Farkındalık Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada beyin sağlığı ve sağlıklı beyin yaşlanması konusunda değerlendirmede bulundu.





Süper yaşlanma teorisi öne çıkıyor





Beynin yaşlanmasında genlerin ve çevrenin iki yönlü etkileşimi olduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, beyin yaşlanmasının önüne geçilebilmesi için son yıllarda “süper yaşlanma teorisinin” öne çıktığını söyledi. Süper yaşlıların 80 yaşın üzerinde oldukları halde bellek testlerinde 50-55 yaş performansı gösteren kişiler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Bu kişiler genellikle aktif yaşam biçimine sahip, sosyal, zaman zaman kendini şımartan, hayata ve olaylara karşı optimist kişilerdir. IQ’ları normal yaş ortalamasının içindedir.  Süper yaşlılık, genetik faktörün daha ağır bastığı, çevresel faktörün de bunu bütünleştirdiği bir grup olarak görünüyor.” dedi.





Erken beyin yaşlanmasında bu belirtilere dikkat!





Erken beyin yaşlanması görülen kişilerde bazı sorunlara rastlandığını ifade eden Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, bunları yeni bilgilerin öğrenilmesinde zorluk, yeni koşullara adaptasyon sıkıntısı, geçmiş olayların uzamış travmatik etkisi, plan-program yapma zorluğu, isim ve sayı unutkanlığı ve öfke kontrol bozukluğu olarak sıraladı.





Yeni bilgilerin öğrenilmesi devam ediyor





Süper yaşlıların ortak özelliklerine dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Süper yaşlılarda pozitif ve optimist kişilik yapısıyla adaptasyon zorluğu yaşanmaz, yeni bilgilerin öğrenilmesi devam eder. 85 yaşında kitap da yazılıyor, proje de yürütülüyor, resim de yapılıyor. Süper yaşlanmada 25-30 yaş öncesinin belleği var . Dolayısıyla plan, program yapmaya devam ederler” dedi.





Yaşlanmayı geciktirmek için bu önerilere kulak verin!





Süper yaşlanma için tavsiyelerini de sıralayan Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Daha fazla okuyup yazmak, kendi gizli kalmış yeteneklerinizi geliştirme, örneğin 50 yaşından sonra ebru eğitimi almak, piyano eğitimi almak gibi yeni hobiler öğrenilebilir. Kendi yaş gruplarından farklı gruplarla zaman geçirmek ve yaşının sağladığı güven, statü, olanaklar, cebindeki para gibi değerlerin oluşturduğu ortama konfor alanı deniyor ve bunun dışına çıkabilmek lazım.”diye konuştu.





Kadınlarda risk faktörlerine dikkat!





Kadınların beyin sağlığını erken yaşlanma açısından tehdit eden etkenlere de dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, beynin nörohormonel, nörokimyasal dengesini değiştiren ve beynin yıpranma faktörlerini harekete geçiren menopoz ve erken yaşlanma belirtisi kabul edilen kronik depresyonun daha fazla görülmesi şeklinde sıraladı.





Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, ayrıca kadınların tüm dünya üzerinde yaşadığı ekonomik, kültürel ve sosyal zorluklarla karşılaştığı problemlerin kadınlarda beyin yaşlanmasını daha fazla tetikleyen ve artıran bir diğer etken olarak görüldüğünü ifade etti.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°