BİLGİÇ’TEN BUĞDAY VE UN FİYAT AÇIKLAMASI
Manşet Haber 4.10.2018 19:56:21 0

BİLGİÇ’TEN BUĞDAY VE UN FİYAT AÇIKLAMASI

BİLGİÇ’TEN BUĞDAY VE UN FİYAT AÇIKLAMASI

Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Şahin Bilgiç, son günlerde buğday, un ve ekmek üzerinden spekülatif haberler yapıldığını, doğru bilginin günlük olarak borsada işlem gören alım satım tescillerindeki fiyatlarda görüldüğü üzere 50 kilogramlık bir çuval un’un peşin bedelle 90-95 TL aralığında satılmakta olduğu bilgisini verdi.

Spekülasyonlara önleme adına yazılı açıklama yapan Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Şahin Bilgiç, “Son günlerde buğday, un ve ekmek üzerinden spekülatif haberlerle gerçek olmayan bilgilerin gerçekmiş gibi paylaşıldığına şahit oluyoruz. Buğday ve un alım satım işlemleri günlük olarak borsamızda tescil işlemi görmektedir. Dövizdeki dalgalanmalar bütün ham madde fiyatlarını olumsuz etkilediği gibi un’un ham maddesi olan buğdayda da az da olsa fiyat hareketlenmelerine sebep olmuştur.

Enerji maliyetleri ve diğer maliyetler buğday ve un fiyatlarına eklendiğinde bugün itibariyle Adana Ticaret Borsası üyesi olan un fabrikalarımızda 50 kilogramlık bir çuval un 90-95 TL arası peşin bedelle satılmaktadır.

Sektör paydaşları olarak halkımızı ilgilendiren önemli bir mesele de bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak, doğru bilgileri paylaşmak ülkemizin en önemli borsalarının başında gelen Adana Ticaret Borsası’nın asli görevlerinden biridir. Kamuoyuna saygıyla arz olunur.” diye konuştu.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°