Bir ayda 4685 kişiye işlem
Manşet Haber 20.01.2013 00:52:15 0

Bir ayda 4685 kişiye işlem

Bir ayda 4685 kişiye işlem

adana_ucakAdana’da Emniyet ve jandarma tarafından bir ay içerisinde 4 bin 685 kişi hakkında çeşitli suçlardan işlem yapılarak adliyeye sevk edildiği açıklandı.

Valilik İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Adana Emniyet ve Jandarma birimleri tarafından 2012 Aralık ayı içerisinde kasten öldürmeden bir kişi hakkında işlem yaptı. Açıklamada işlem yapılan suç ve kişi sayıları şöyle:

“Kasten yaralama 866, taksirle yaralama 63, yaralamalı trafik kazası 555, kişilere karşı diğer suçlar 1478, yağmalama(Gasp) 22, nitelikli hırsızlık olayları(kapkaç, yankesicilik) 8, dolandırıcılık 35, oto hırsızlığı 6, hırsızlık olayları (evden, iş yerinden resmi kurumlardan, vb) 399, mal varlığına karşı diğer suçlar 243, narkotik suçlar 395, malî suçlar 199, organize suçlar 34, kaçakçılık suçların 180, bilişim suçlar 22, terör olayların 17, toplumsal olaylar 45, askeri firar 35, bakaya 28, yoklama kaçağı 39, yakalama müzekkereli 15 kişi olmak üzere toplam 4685 kişi yakalanarak adlî mercilere sevk edildi.”

Valilik açıklamasında, suç ve suçlularla mücadele ile olayların önlenmesinde vatandaşların desteklerinin çok önemli olduğu vurgulanarak, ücretsiz olan 155 Polis İmdat ve 156 Jandarma İmdat telefonlarının 24 saat vatandaşların hizmetinde olduğu ifade edildi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°