BİR 'BİZ' DEĞİLİZ YAŞAM ALANI DARALAN!

BİR 'BİZ' DEĞİLİZ YAŞAM ALANI DARALAN!


Böyle bir salgına öncesinde tanık olunmadı…





Kuş gribi gördük,





Domuz gribi yaşadık,





Ülke içerisinde kanatlı hayvanlarımız talan edilirken izledik,





Kafes kuşlarına savaş açıldığını duyduk…





Ancak yalnız bizdik!





Ne İran, ne Yunanistan, ne de bir başkası “bu denlisi” olmadan…





***





Günlerdir çığlıklar atılıyor!





Günlerdir, karantinaya alınanların çığlıkları…





Çin’den başlayıp,  önce bitişik komşusunda, oradan onun bitişiğindeki ülkeye, oradan Avrupa’ya, İngiltere’ye, Amerika’ya, Kanada’ya, Avustralya’ya…





Bırakın karayı, adayı, yan komşuluğu; okyanusları aşan “yayılmasını” izlerken dünyada…





“Bizden uzak” demeye çalışırken,





Tüm dünyayı saran salgının soluğu yanı başımızdayken, bir de neden gönderildiklerini sorgulamadan, dönüşlerinde “umre ziyaretçilerinin” karantinaya alınışıyla uyandık…





Yalnız “biz” değildik bu kez…





Yalnız “biz” çığlıklar atmayacağız bu kez…





Süper denen güçlerin “çığlığı” bundan!





***





Daha beş gün önce “ilk tanı” konulduğunda sayı birdi…





Bu gece açıklanan sayı kırkyedi…





ABD, Ortadoğu, Avrupa, umre yoluyla ülkemize “giriş” yaptığı söylendi.





İtalya, belki de tarihinin en büyük sınavını veriyor şu günlerde.





Almanya, Fransa’da hazırlık yapıyor.





Komşumuz İran’ın da durumu bunlardan iyi değil!





Uyarılar ard-arda geliyor!





***





Olağanüstü durum “önlemleri” alınıyor!





Sokaklara “gerekmedikçe” çıkılmaması isteniyor!





Okullar boşaltıldı, öğrenci yurtları karantinaya alınacak hastalar için boşaltıldı!





Tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/ düğün salonu, çalgılı/ müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, kahvehane, kaferterya, kır bahçesi, nargile salonu, her türlü çocuk oyunları alanları, çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam/ sauna, spor merkezleri…





Alış veriş merkezleri ile lokantalar dışında kalan yerler geçici süreyle kapandı!





“Bizde” durum böyle, dünyanın birçok ülkesi “daha ağır” koşullarla karşı-karşıya…





***





Uluslararası para fonunun kasasını açması, birtrilyon doları corona virüsü için harcamak istemesi görülmüş bir durum değil!





Konu “sağlık” olunca,





Konu kendi yaşam alanının “sağlığı” olunca,





Konu bundan sonraki süreçte elde edebileceği “rant” olunca…





Birtrilyon dolar ne ki?





Sanıyorum bunun yanıtını verecek olan ülkeler; fonun bu kasa açışına “aptallamasına” dalmadan önce düşünmeliler, “tutu” alınacak durumlar oluşturmamalılar, kendi yurttaşlarına dönen dolapları anlatmalılar, “sağlığın” herkes için zorunluluk olduğunu ortaya koymalılar, sağlık bakanının görülen/ duyulan tutumu gibi olmalılar…





Bu salgınla uğraşmanın yolu/ yöntemi “biliniyor” olabilir; kirliliğe karşı yapılacaklar öyle karmaşık ki…





Kuş gribi değil bu,





Domuz gribi değil…





Bir “biz” değiliz yaşam alanı daralan!





TOPLU TAŞIMADA KARMAŞA…





Adana Esnaf-Sanatkarlar Derneği Başkanı Niyazi Göğer’in açıklaması vardı dün…





Açıklamasında, corona virüsüne karşı toplu taşıma araçlarında hijyen çalışmaları yapıldığını, söyledi.





Yer yer basında yurdun her yerinde benzer çalışmaların yapıldığını, halkın “daha” elverişli/ sağlıklı ortamda yolculuk yapmasının sağlandığını duyduk da…





Ancak tüm diğer anakentlerde olduğu gibi, Adana’da da “bir durum” savsaklanıyor gibi…





Anlatayım…





Çoğu zaman toplu taşımayı kullananlardanım; araçla gel, aracı park edecek yer ara, birkaç kez de park yerinde unut!





Bazen metroyu, bazen dolmuşu, bazen otobüsü “özel araca” yeğliyorum bu nedenle…





Dün gün içerisinde hem metroyu, hem de otobüsü kullandım…





Koltuklar, tutunaklar her ne denli temizlenmiş de olsa; yoğun saatlerde “her zamanki gibi” tıka/ basa yolcuların araç içerisine alınması, yolcuların yakın aralı taşınması, koltuk aralarının bile “her zamanki gibi” üst/ üstelik düşündürdü beni…





Bilim insanları kalabalık ortamlarda “belirli aralıkta” bulunulması gerektiğini, yakın durmanın sakıncalı olduğunu, solunum alanına dikkat edilmesi gerektiğini belirtirken…





Toplu olunan birçok alanların kapatılma kararı alınırken; sinema salonları, tiyatro salonları, kafeler, kır bahçeleri bile “kapatılma” kategorisinde yer alırken…





Yurttaşların güvenli yolculuk yapmaları için hijyen çalışmaları da yapılırken…





Toplu taşımada “bu karmaşanın” yaşanması niye?



Oktay EROL

19.03.2020 21:26:55

YAZARLAR


CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI

“AYÇİÇEĞİNDE ÜRETİM TÜKETİM KADAR ARTMIYOR”

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ PAYDAŞ TOPLANTISI

KARALAR MAKAMINI ATA ERGÜL’E TESLİM ETTİ

TÜRKİYE'NİN “SANAYİ” TEMALI TEK GENÇLİK KOŞUSU

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KUPASI TENİS TURNUVASI

ABB BAŞKANI ZEYDAN KARALAR’DAN 23 NİSAN MESAJI

VALİ KÖŞGER’İN 23 NİSAN MESAJI

DEMİRÇALI: “ÇOCUKLAR BİZİM YARINLARIMIZ”

ÇİFTÇİLERİN SGK UYGULAMALARINDA YAŞADIĞI SORUNLAR

TGC TÜRKIYE GAZETECILIK BAŞARI ÖDÜLLERI SAHIPLERINI BULDU

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI SONA ERDİ

DOÇ.DR.GÜRKAN ATEŞ ABB GENEL SEKRETER YARDIMCISI OLDU