Hasan Ali Yücel… Üç dönem Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. Seçkin bir eğitimci, kültür ve siyaset adamı, filozof, şair yazar, gazeteci. Türk mucizesi Köy Enstitülerin yaratıcısı.
17 Aralık 1897’de İstanbul’da doğdu Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Kuleli Askeri Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi ve Galatasaray Lisesi’nde felsefe ve edebiyat öğretmenliği, 1933-1935 yıllarında Ortaöğretim Genel Müdürlüğü yaptı. Fransız eğitim sistemini yerinde inceledi.
1935’te İzmir Milletvekili seçildi, Milli Eğitim Bakanı oldu.1941’de Kurucu Meclise seçildi.
Bir eğitimci olarak Atatürk’ün çağdaş eğitim anlayışının bilincindeydi. Arkadaşı İsmail Hakkı Tonguç’la birlikte Köy Enstitülerini kurdu.
Kültür, sanat ve üretici düşünce konularında yirmi dört eser, beş şiir kitabı ve dört ders kitabı yazdı. Şiirlerinden bazılarını kendisi besteledi. Bir felsefe öğretmeni olarak aydınlanma felsefesinin izleyicisi, amacı yaratıcı düşünce idi.
Ezberci eğitime karşı, öğretimin yaşamla birleştirilmesini ve üretkenliğe dönüştürülmesini istiyordu. Köy Enstitülerinden mezun olanlara çeşitli tarım araçlarının yanında150 kitap hediye ediyordu.
Neler mi yaptı? Kısaca…
Birinci Devlet Resim ve Heykel sergisini açtı.
Basılı yayınlar ve dünya klasiklerinin dilimize çevrilmesi için Tercüme Büroları kurdu.
Birçok ansiklopedi ve dergiyi Türkçeye çevirtti.
Ankara Devlet Konservatuarını açtı.
Ana dilde yenileşme çalışmalarına hız verdi,
Ders kitaplarının biçimlendirilmesini gerçekleştirdi.
Mesleki ve teknik öğretimi başlattı.
Eski eserler ve müzelerin tarihsel değerine uygun çalışmalar başlattı.
1946’da katılımcı, özerk üniversiteler yasasını gerçekleştirdi.
UNESCO Köy Enstitülerini dünyaya örnek eğitim sistemi olarak takdim etti.
Savaştan yeni çıkmış bir ülkenin bu atılımı, başta Amerika olmak üzere, Batı’yı ürküttü. Olmadık iftiralar, baskılar, mahkemeler sonunda Hasan Ali Yücel Tam 7 yıl, 7 ay,7 gün sürdürdüğü Milli Eğitim Bakanlığından istifa etti.
Yobazlara politik hesaplar ve verilen ödünler sonucunda enstitülerdeki karma eğitime son verildi. Baskılar, sürgünler, dışlamalar bu okullar kapanıncaya kadar sürdü. Feodal yapının çıkarcı egemen güçleri bu toplumcu, üretken yapıyı yok etmişti. Yaptıkları değişiklikler siyasi içerikliydi ve eğitimimiz çıkmaza sürüklendi.
Milli Eğitim. Bakanı Tevfik ileri, 1951’de Köy Enstitülerini ilköğretim okullarına dönüştürdü. Artık köy çocuklarının gidebileceği tek okul kalmıştı: İmam Hatipler. Ondan sonra da Türkiye eğitimde hep önünü bakarak geri geri gitti.
Yücel bütün davalardan beraat etti, yaptığı savunmayı “Davam” adlı kitapta topladı. Bundan sonra da sadece Cumhuriyet Gazetesinde “Köşemden,” adıyla yazılar yazdı.
BİR DE MÜZİK DOSTLARINA… HANİ DEMİŞTİM YA BİR ÇOK ŞİİRİNİ KENDİSİ BESTELEMİŞTİ DİYE… İŞTE BİRİ.
Makamı: Suzinak
Sen bezmimize geldiğin akşam seher olmaz?
Aşkın beni sermest ediyorken keder olmaz.
Ölsem de senin uğruna cânım heder olmaz.
Sen saçlarını çözdüğün akşam neler olmaz?

IŞIKLAR İÇİNDE UYU BÜYÜK İNSAN. HİÇ MERAK ETME.
EVET, BUGÜN CUMHURİYETİ YOK ETMEYE ÇALIŞAN YO BAZLAR VAR.

AMA

ONU YAŞATMAYA AZMETMİŞ EVLATLARIN DA VAR.