Yeter ki “istensin”; mutlaka bir yolu bulunarak, alışılmışın dışında yollar deneyerek çevreyi katledebiliyorlar!
Salt ormanları keserek değil!
Salt ekim alanlarını inşaata açarak değil!
Salt yeşil görülen yerleri talan ederek değil!
Daha başta kafaya konulmuşsa canlı yaşamını hiçe saymak, yaşam alanlarını daraltmak…
Etrafını sarak beş kişinin palazlanması, o beş kişinin güçlenmesi, o beş kişinin kendinden başkasının soluma alanlarını kesmesi için elden gelen /yapılması gereken neler varsa yapılıyor!
Yeter ki istendin…
***
Covid 19’un ardından en büyük tehlike olarak iklim değişikliği ile hava kirliliği gösteriliyor!
Başkaları önemser/ önemsemez bileme ancak Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in yayınladığı günceleri izlerken düşünmemiz gerektiğini düşünürüm!
Gates’in daha ortada salgının adı yokken, 2015 yılında yaptığı, “önümüzdeki yıllarda 10 milyondan fazla insanı öldürecek şey bir savaş değil virüs olabilir. Füzeler değil ama mikroplar” açıklamasının ardından yaşananları yinelememe gerek yok kanımca!
Ülkemizde can kaybının otuzbini geçtiği belirtiliyor, ayrıca dünyada da yaklaşık üçmilyon kişinin yaşamını yitirdiği ileri sürülüyor!
Adına “korku” denmiş olsa bile, yaşananlar ortada.
Gates, şimdi de bundan sonrası için açıklama yapıyor, diyor ki:
“Birincisi iklim değişikliği… Her yıl karşılaşacağımız ölü sayısı, bu salgında yaşadığımızdan çok daha büyük olabilir. İkinci olarak ise ‘Biyoterörizm.’ Büyük zararlar vermek isteyen biri bir virüs tasarlayabilir ve bunun bedeli doğal bir salgının yaratacağından çok daha ağır olur. Bugün yaşadıklarımızla karşılaşmamak için önlemlerimizi almalıyız”
***
Günümüzde iklim değişikliği denince ne anlaşılması gerektiğini biliyoruz da, “biyoterörizm” konusu daha yeni…
Şöyle tanımlanıyor:
“Biyoterörizm, biyolojik ajanların kasıtlı olarak serbest bırakılmasını veya yayılmasını içeren terörizmdir. Bu ajanlar bakteriler, virüsler, böcekler, mantarlar veya toksinlerdir ve biyolojik savaşta olduğu gibi doğal olarak oluşan veya insan tarafından değiştirilmiş bir formda olabilir. Dahası, modern tarım ticareti, teröristlerin tarım karşıtı saldırılarına karşı savunmasızdır ve bu tür saldırılar, ekonomiye olduğu kadar tüketici güvenine de ciddi şekilde zarar verebilir.”
Biyoterörizm için ayrıca ”insanlarda, hayvanlarda ya da bitkilerde hastalığa, ölüme neden olmak için kasıtlı olarak virüs, bakteri, toksin ya da diğer zararlı ajanların salınmasıdır” deniliyor!
***
Tüm bunları anlatmamın nedeni, CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut’tan gelen bir açıklama…
Bulut açıklamasında, “Türkiye’nin son birkaç yılda Avrupa’nın en büyük plastik atık dışalımcılarından” biri olduğunu ileri sürüyor!
Ayrıca, AB verilerinde göre, özellikle Çin’in 2018 yılındaki plastik atık dışalım yasağı koyduğunu, yasağının ardından Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye gönderilen plastik atıkların miktarının 2004'ten bu yana 173 kat arttığını belirtiyor!
Bulut’un kaygısı şu:
“Uzmanlara göre yalnızca yüzde 9’unun geri dönüştürülebildiği bu atıkların yeterli denetimi yapılmamakta, atıklar boş arazilere kamyonlarla taşınmakta ve toprağa karışmaktadır. Yeteri denetim olmadığı için içerisinde çok çeşitli zehirli kanser yapıcı kimyasal bulunduran bu atıklar çok zararlı olduğu halde çoğu zaman yakılmaktadır. Adana'nın bereketli tarım alanlarını ve kıyılarını tehdit eden atık plastikler çevreye, deniz canlılarına ve en nihayetinde insan sağlığına zarar vermektedir”
***
Bill Gates, üç-beş yıl öncesinden “bir şeyleri” söylüyor, üç, beş yıl sonra dediklerinin “gerçekleştiği” görülüyor!
Adına “komplo-teori” demeyin hemen…
Türkiye gibi doğal varsıllıkları, iklimsel özellikleri, insanları “bir başka ülkenin” neyine gereksinim duyar ki?
Tarımına mı, hayvancılığına mı, çalışkanlığına mı, tarihsel başarısına mı, tuttuğunu koparışına mı?
Geri dönüşümde kullanılamayan “plastik atıkların” ülkeye girişinin nedenini açıklasın biri o zaman?
CHP’li Bulut’un açıklamasını görmemiş olsaydım, Adana’da yaşamama karşın/ Adana’nın verimli topraklarına plastikler atıklarının döküldüğünü bilmeyecektim!
Bu kirliliğin, bu pisliğin, bu bitmişliğin “hesabını” kim verecek?
***
Covid 19 sürecinde, yaşanan gerginlikler karşısında korkuya kapılanlar “aynı gemideyiz” biçiminde söylev vermekte gecikmedi!
Doğayı/ çevreyi göz göre göre kirlet, ya da kirlenmesine göz yum; sonra da yurttaşın nerede olması gerektiği konusunda direktifler ver!
Dünyanın dört-bir yanından plastik atıklarını “geri dönüşüm” adı altında ülkeye getireceksiniz, yetmedi verimli topraklarını zehirleyeceksiniz, yetmedi denetim ağını da geçeceksiniz…
Bunun adı Bill Gates’in sözünü ettiği, ”insanlarda, hayvanlarda ya da bitkilerde hastalığa, ölüme neden olmak için kasıtlı olarak virüs, bakteri, toksin ya da diğer zararlı ajanların salınmasıdır.”
İnsanlık aşkına bunu denemeyin!
