“BİZ GÖREMEDİK, ÇOCUKLARIMIZ GÖRSÜN” DEMEK…
Manşet Haber 28.12.2021 01:01:49 0

“BİZ GÖREMEDİK, ÇOCUKLARIMIZ GÖRSÜN” DEMEK…

“BİZ GÖREMEDİK, ÇOCUKLARIMIZ GÖRSÜN” DEMEK…






Babam, ışıklarda uyusun, “babam, doğru dürüst bir halk partisinin iktidarını görmedi, onlarca yıl partinin yönetiminde olmama karşın ben de görmedim, umarım sizler görürsünüz” derdi.





Görür müyüz ki, bilmiyorum! Ya da biz göremezdeki çocuklarımız görecek mi?





Çocuklarımız da göremezse, onların çocukları…





Konuşmaya başladıklarında, alanları dolduran “acıyan” yüreklerin kanayan çığlıklarını duyduklarında/ her dönem olduğu gibi, “gümbür gümbür” seslerini yükselterek geleceklerini söylemekten uzak kalmıyorlar!





Çünkü hiçbir zaman olmadığınca yurttaşların geleceklerine koyulan tutu can yakmadı!





Bu denli saydamlıktan uzak, yoksullaşmayı göz ardı eden yönetime tanık olunmadı!





Hiçbir zaman bu denli yoksulluğun karşısında şatafatlar oluşturulmadı!





Yalnız bir gecede, dar gelirlinin cebinden alınan milyarlar, aynı çabuklukta iç işbirlikçilerin hesaplarına geçirildi!





“Gümbür gümbür” gelmemek için başka ne gerek ki?





***





Bunu “en iyi” bilen/ bilmesi gereken CHP…





Bilge “yite yite, yitmemeyi öğrenirsin” demiş!





Öyle çok seçim yaşandı ki, öncesinde tomurcukları gül açan/ sonrasında yeşil yapraklarını bile döken…





En son yapılan yerel seçimlerde kazanılan illerde, ilçelerde yaşayanlar gözlerinin önünde olmalı, CHP yönetiminin…





Anakent, il, ilçeler halkın yaşadığı zorluklar/ zorluklara karşı belediyelerin aldığı önlemler biliniyor olmalı…





CHP’nin “üst aklı” ne derse/ desin, isterse “belediyelerimiz unutulmaz tarih yazıyor” şablon sözüne sarılsın, isterse “geliyor, gelmekte olan” denerek hem söylenmesi/ hem söyletilmesi “uyum” yönünden özensiz “söz öbeğinin” yinelenmesini baştan bu yana hoş bulmuyorum!





Nasıl bulayım ki? Ecevit’in “ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen/ biz Kıbrıs’a savaş için değil, barış için gidiyoruz” sözlerinin dağlara/ taşlara kazındığı günleri çocukluk çağımızda yaşamış olsak da, yüreğimizin deli/ kanının yanında gülmelerimizi artırıyordu.





Yakın zamanda “en güzel” sözü Ekrem İmamoğlu yakaladı, onu da bir çocuktan; her şey çok güzel olacak!





Açıkçası, “belediyeler tarih yazıyor” sözü neden söyleniyor anlamıyorum; insanların beş ekmek için soğukta/ iki saat zaman harcaması yalanmış gibi, şatafatlı/ çok yıldızlı/ çok harcamalı yapılan, Adana’da yaşayanlar için pek de önemli olmayan etkinlikler/ açılışlar neyin- nesi?





Yazılan, içinde kentlinin olmadığı “tarih” buysa; en azından benden uzak dursun!





Muhalefetin, yaşanan zorluklara karşı salt “gümbür gümbür geliyor” dediği ne, kim; merak ediyorum!





***





CHP’nin gerek merkez yöneticileri/ milletvekilleri, gerekse belediyelerinin gerçekleşecek bir seçimin “başarıyla” sonuçlanması için çaba harcadıklarını görmüyorum!





Yirmi yıllık “iktidarın” daha çok “elinde tutma” hırsı, son birkaç yılda seçilen yerel yönetimlerin de çok sevdiği tutku oldu!





Daha çok halka hizmet, daha çok halkın önünü açmak, daha çok kenti yaşanılır yapmak değil asıl amaç; daha çok kazanmak, daha çok kalmak, daha çok elde etmek, daha çok yandaşlarına kol-kanat olmak…





Yalnız Adana adına söylemiyorum bunları, birçok ilden benzeri sesler geliyor!





Önlerindeki pasta öyle bir “hırs” oluşmasına neden oluyor ki; aynı kentte, aynı partinin, üstelik CHP’nin parmakla sayılabilen belediyeleri birbirlerinden ya uzak, ya da birbirlerinin kuyularını derinleştirmek için uğraş veriyorlar!





Dün olayı duyduğumda üzülmedim değil; ancak buna ne hakları olduğunu belediyelerden sormak gerek, diye düşünüyorum!





İnanın böylesine “dar bakışlılık/ afişe yansımak” karşısında dondum kaldım!





Neden gerekiyorsa, sanki kendilerinden bir soran varmış gibi, yaptıkları ödevleri değilmiş gibi, belediyeler “hizmetlerini” anlatan afişleri billboardlara asarlar! Metrelerce karelik billboardlara asılan afişlerin sıkça değiştiği görülür!





Bunları, belediyenin reklam işleri ile ilgili firmalar yapar! Fiyatlandırması da döviz kuru üzerinden yapılır!





Bir billboarda Çukurova Belediyesi’nin astırdığı afiş, “siz çok güzel yerlere asmışsınız, bizim astığımız yerleri başkan beğenmedi, bizi yerin dibine soktu. Sizin yerlerdeki Soner Çetin afişlerini söküp, Zeydan Karalar'ın afişlerini asın” denilerek çıkarılıyor!





***





Işıklarda uyusun babam, değişen bir şey olmadığını/ ellerine geçecek fırsatta “iktidarı” artamayacaklarına tanık olduğumu görüyordur!





Yanılıyorsam uyarın; yerini korumanın dışında yapılanları sayın bana, size “tersinin” onlarcasını sıralamakta zorlanmam!





“Biz de göremedik, çocuklarımız görsün” demek zor geliyor bana…





Bu dağınıklıktan, bu belirsizlikten kurtulmak gerek!



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.9° / 15.2°