Boksta,  Osmaniye Şampiyon
Manşet Haber 30.04.2013 09:49:13 0

Boksta, Osmaniye Şampiyon

Boksta, Osmaniye Şampiyon

Osmaniye’de 6 takımın katılımıyla gerçekleştirilen ‘’Dostluk Kupası Boks Turnuvası’’nda, rakiplerine üstünlük sağlayan Osmaniye Gençlikspor Boks Takımı şampiyon oldu.

Osmaniye Merkez Spor Salonu’nda , minik, yıldız erkek,yıldız, genç ve büyüklerin forma giydiği turnuvada Adana, Kahramanmaraş’tan birer takım , ev sahibi  Osmaniyespor’dan  4  takım ile katıldı.

Uluslar arası Hakem Nurettin Çelen’in yönetiminde gerçekleştirilen turnuvada, Adana  karmasından alt minik kategorisinde 34 kiloda Onur Baha Eroğlu ikinci, 50 kiloda Erden Ençandırlı birinci, üst minikler 52 kiloda Sıtkı Can Cansu ile  54 kiloda Gökhan Olcay, 60 kiloda Hasan Şahin ikinci oldu.  56 kiloda Mehmet Can Eroğlu ise birinci oldu.

osmaniye_boksYıldızlar 46 kiloda Giray Canıpek, 75 kiloda Ali Ak birinci, 66 kiloda Efe Efetürk ikinciliği elde etti.

Gençler kategorisinde 75 kiloda Hayri Utku Erdoğan kürsüye birinci olarak çıktı.

Bayanlarda 51 kiloda Büşra Tanrıverdi ikinci, 70 kiloda Sümeyra Ceylan birinci oldular.

Takım halinde, Osmaniye birinci, Kahramanmaraş ikinci olurken, Adana karması üçüncülüğü elde etti. Dereceye giren sporculara ödüllerini, Osmaniye Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir , Spor Şube Müdürü Arif Özsarı ve Adana Gençlik Spor Boks Antrenörü Ercüment Erdoğan  verdi.

Bu arada, miniklerde kilolarında birinci olan  sporcuların Haziran ayında Burdur’da yapılacak Türkiye şampiyonasına katılacakları belirtildi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°