Böyle adalet anlayışı olmaz
Manşet Haber 4.01.2013 09:27:27 0

Böyle adalet anlayışı olmaz

Böyle adalet anlayışı olmaz

gazi_citirikBaro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, paran kadar adalet anlayışını kabul etmediklerini belirtti.

Harçlar Kanunu Genel Tebliğinin Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte maktu harç tutarlarının yüzde 15 oranında, nispi harç oranın da ciddi şekilde arttığının görüldüğüne dikkat çeken Çıtırk, baro adına yaptığı yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“ 2013 yılına girmemizle birlikte vergi ve harç oranlarında ve özellikle dolaylı vergilerde gelen zam oranlarının, yurttaşın refah seviyesiyle aynı paralellikte olmadığı ortadadır.

Üzülerek söylemek gerekir ki, ülkemizde yurttaşın anayasa ile güvence altına alınmış olan hak arama hürriyeti, ekonomik gücüyle doğrudan bağlantılı hale gelmiştir.

Anayasamıza göre, sosyal hukuk devleti olan ülkemizde yurttaşın adalete erişme özgürlüğünden çok, uygulamaların ve gelen zamların sonrasında ‘paran kadar adalet’ anlayışı hakim kılınmaktadır Yine 2011 yılında yürürlüğe giren HMK Avans Tarifesinin de getirdiği düzenlemeler karşısında maddi gücü olmayan insanlarımızın dava veya takip haklarından peşinen feragat ettiklerine de maalesef tanık olmaktayız.

Üretim ve yatırıma dayalı politikalar yerine, sıcak para akışına dayanan ekonomi anlayışı ile dış ticaret açığının arttığı ve cari açığın ciddi boyutlara ulaştığı bir dönemden geçilmektedir. Yapılan zamlardan etkilenen her zaman ülkemizin dar gelirli (memur, emekli, işçi, köylü vs.) insanları olmuştur. Yurttaşlarımız artık hak arama hürriyetlerini kullanamaz hale gelmişlerdir. Bu uygulamalar, yurttaşları hukuk düzeninin dışındaki yöntemlere de başvurmaya zorlamaktadır.

Baro olarak; hukuk devletinin kural ve kurumlarıyla işletilmesi, adalet ve hak arayışının maddi güce indirgenmemesi, yurttaşın adalete erişim hakkının önündeki tüm ekonomik sınırlamaların makul düzeyde olması gerektiği düşüncesindeyiz.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°