Bu deklarasyon Sözlü
Manşet Haber 17.11.2012 01:09:02 0

Bu deklarasyon Sözlü'ye

Bu deklarasyon Sözlü'ye

Adana(Ulus)--Ceyhan'daki Sivil Toplum Kuruluşları, Kent Konseyi binasında biraraya gelerek, 250 Yataklı Ceyhan Devlet Hastanesi yapımını engellediği gerekçesiyle Ceyhan Belediyesi'ne karşı ortak deklerasyon yayınladı.

Ceyhan Kent Konseyi Başkanı Alemdar Öztürk'ün açıkladığı deklerasyonda, şahsi menfaatlerine aykırı olsa bile Ceyhanlı'ların menfaati için bu tür gizli veya açık yapılan engellemelerin sona erdirilmesi ve yapımına destek olunması gerektiği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi;

Bu ihtiyaç ve istek doğrultusunda şehrimize 250 yataklı modern bir devlet hastanesi yapılması uygun görülmüş olup bunun yer tespiti, zemin etüd ve değerlendirme çalışmaları yapılmış ve 5 Nisan 2012 tarihinde ihalesi yapılmıştır.

Modern mimarisi ile bölgenin ihtiyacını karşılamak üzere yapılacak olan bu hastane anlaşılmaz bir şekilde yıllar öncesinden gizlice başlayarak engellenme girişimlerine maruz kalmıştır.

Yeni yapılacak devlet hastanesi, Ceyhan ve bölge insanının tamamına yakınının menfaatine olduğu gibi, çok küçük bir grubun ise şahsi menfaatine aykırı olabilir.

Aynı tarihte ihalesi yapılan ve aynı müteahhit firma tarafından kaba inşaatı hızla devam etmekte olan 200 Yataklı Kozan Devlet Hastanesi göz önüne alındığında bu süreçte Ceyhanlı’ların uğradığı zarar ve mağduriyet telafisi güç sonuçlara yol açmaktadır.

Bu aşamada 250 Yataklı Ceyhan Devlet Hastanesinin yapımının önündeki engellerin kaldırılması ve Ceyhanlı’ların mağduriyetinin giderilmesi için aşağıda imzası bulunan Kanaat Önderlerinin arzu ve isteğidir. Kısır çekişmelerin ve siyasal çıkarların bir tarafa bırakılarak sağduyu ile Ceyhanlı’ların daha fazla mağdur edilmemesi için 250 Yataklı Ceyhan Devlet Hastanesinin önüne engel gösterilen davanın da geri çekilmesini talep etmekteyiz.

Ceyhan’da davalık olduğu halde izin verilmiş faaliyetler olduğu halde, 250 Yataklı Ceyhan Devlet Hastanesi arsasını kamuoyundan gizlice 11 Temmuz 2011 tarihinde 6448 nolu dosya ile hem danıştaya dava etmek, hem de bu davayı engel göstermek Ceyhanlı’ların ve hatta gelecek nesillerin talihsizliğidir.

Kişisel menfaatlerine aykırı olsa bile, bir an önce bu yanlışlardan dönülmesini, davanın geri çekilerek hastane inşaatının başlatılmasına destek olunmasını istiyoruz. Dava süreci ve inşaatın uzamasıyla Ceyhanlı’ların mağduriyeti de artacak, bu süre zarfında süreci tıkayanların üzerinde Ceyhan kamuoyunun mesuliyetinin bineceğini saygıyla arz ederiz. “

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°