Bu Hastalık Sigara İçenleri Seviyor
Manşet Haber 1.06.2015 09:17:31 0

Bu Hastalık Sigara İçenleri Seviyor

Bu Hastalık Sigara İçenleri Seviyor

Sadece sigara bağımlılarının yakalandığı Buerger hastalığı, çoğunlukla bacak, bazen de koldaki atardamarlarda tıkanmalara sebep olabiliyor. Türkiye’de sık görülen Buerger hastalığı, tedavi edilmediği takdirde kangrene sebep olarak uzuv kesilmesine ya da hayati tehlikeye neden olabiliyor.

Memorial Hizmet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, Buerger hastalığının sebepleri ve tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:


Erkeklerden sonra kadınlarda da sık görülmeye başlandı: Kanser, akciğer ve kalp hastalıkları sigara içmeyenlerde de görülebilirken Buerger hastalığı sadece sigara bağımlıları ve yoğun sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerde görülmektedir. Buerger hastalığına yakalananların büyük bir çoğunluğu 30-50 yaş arasında bulunan sigara bağımlısı erkeklerdir. Son yapılan araştırmalarda kadınlarda da görülmeye başladığı belirlenmiştir.

İyileşmeyen yaralara sebep olabilir: Buerger hastalığı çoğunlukla ayak damarlarında, daha seyrek olarak da el ve kol damarlarında tıkanma şeklinde ortaya çıkar. Damar tıkandığında parmaklara giden kan akımını azalır. Yürümekle ağrı olur. Hastalık ilerlerse parmaklarda ağrı, uzun süre iyileşmeyen yaralar ve kangrene sebep olur. Tedavi edilmediği takdirde kangrenler, parmaklarda ve bazen ayakta kesilmelere (ampütasyonlara) yol açabilir. Buerger hastalığına yakalanan hastaların dörtte birinde parmak ya da bacak ampütasyonu yapmak zorunlu hale gelir.

Belirtiler yaşamı altüst ediyor: · Yürümekle ayak tabanında ve bacak kaslarında ağrı. Bu ağrı diğer damar tıkanmalarındaki gibidir. Yürüyünce başlar, dinlenince geçer. Hızlı yürümek ve yokuş yukarı çıkmak çok zordur.

· Ayak ve parmaklarda soğukluk olur.

· Ayakta ve parmaklarda uyuşma olabilir.

· Hastalık ilerlerse ayak parmaklarında ve topuklarda yaralar oluşabilir.

· Parmaklarda kangren gelişir ve parmakların ve bazen ayağın kesilmesi gerekebilir.

En etkili tedavi yöntemi sigarayı bırakmak: Sigara bırakıldığında Buerger hastalığı genellikle ilerlemesini durdurur. Bu an itibariyle hastalıkta kötüleşme pek görülmez. Tedavilerden daha önemlisi hastanın sigarayı bırakabilmesidir. Ancak sigara bırakılana kadar meydana gelen tıkalı damarlar kendiliğinden ya da herhangi bir ilaçla açılamaz. Buerger hastalığında en büyük sorun atardamarlarda oluşan tıkanmadır. Tüm şikâyetler buna bağlı olur. Bu nedenle kesin tedavi bu damarların tıkanmasının önüne geçilmesidir. Nadiren ameliyat ya da anjiyografi – balon dilatasyonu yöntemleri kullanılarak gelişme elde edilebilir. Ancak her hastanın mutlaka sigarayı bırakması gerekmektedir. Aksi halde damar yeniden tıkanır.

Buerger hastalığına yakalanmamak için: Toplumun duyarlılığının arttırılması çok önemlidir. El ve ayaklarda duyulan soğuma, kaşıntı, uyuşmalar sigara kullanan bir kişide Buerger hastalığının ilk belirtileri olabilmektedir. Sigara kullanımından ve pasif içicilikten bir an önce kurtulmak bu hastalığı önlemekte en önemli adımdır.

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°