TV ekranlarında yayınlanan bir dizi var...

“Tatar Ramazan...”

Hani diyor ya...

“Ben bu oyunu bozarım...”

Seyhan Belediyesi Basın Bürosu’nun oyununu bozdum!..

Seyhan Belediyesi Basın Bürosu’nun en “Kudretli Müdürü (!)” Aytekin Gezici, Amatör Spor Kulüpleri Başkanı Ali Gülleri’nin Başkan Azim Öztürk’ü ziyaretiyle ilgili bir bülten hazırlayıp gazetelere geçmişti..

Bültendeki açıklamada Ali Gülleri, Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk’e itafen şöyle bir ifade kullanıyor:

“Amatör sporcularımıza 9 yıldır en kaliteli malzemeleri siz verdiniz...”

Ali Gülleri’nin “En Kaliteli” sözcüğünü kullanmayacağına adım gibi emindim.. Dünkü Günaydın Gazetesi’nin spor sayfasından “Hangisi kalitesiz” başlığıyla yorumumu yazdım.

Dün Ali Gülleri ile telefonla görüştük. Ali Ağabey bana, “Ben diğer belediye başkanlarına dediğim gibi Azim Öztürk’e de kaliteli malzemeler veriyorsunuz dedim. En kaliteli sözünü kullanmadım” dedi.

Seyhan Belediye Basın Bürosu’nun başında Aytekin Gezici bulunuyor. Gezici, neden “En kaliteli” sözünü ekleme gereği hissetti, bunu anlayabilmiş değilim.

“En kaliteli” sözü Azim Öztürk’ü pohpohlamak, diğer belediye başkanlarının yaptığı malzeme yardımını “Küçümsemek” veya, Ali Gülleri ile diğer belediye başkanlarının arasını bozmak için mi böyle bir yola başvuruldu?..

Ancak, nedeni ne olursa olsun bu yapılan “Etik” değil. Sanıyorum burada “Etik” ile “Etek” karıştırılmış.

Siyasetçilere zaman zaman en yakınındaki isimler zarar vermiştir. “Pohpohlama”nın ya da “Yağcılığın” ayarı kaçınca, siyasetçiler veya belediye başkanları hep zarar görmüştür..

Bilemeyiz; Belki de Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk, bülteni bu şekilde yazıp gazetelere geçmesini istemiştir. (!)

Eğer Başkan Öztürk, böyle bir şey istemişse, bence etrafında bulunan basın danışmanları kendisini uyarmalı, şöyle demeliydi;

“Sayın başkanım, bunu yaparsak diğer belediye başkanlarına ayıp olur. Onların yaptığı malzeme yardımlarını küçümsemiş oluruz”, ya da “Böyle bir oyun düşünürsek bu oyunumuzu bozan birileri çıkar...”

Belediye başkanlarının, siyasetçilerin ya da etrafındaki kişilerin sporu böylesine “Kirli oyunlara” alet etmelerine hep karşı olmuşumdur.

Belediye başkanlarının bir seçim kazanma, ya da etrafındakilerin “Patronlarına” daha faydalı olma uğruna böylesine bir yola başvurmaları hiç de hoş bir durum değildir.

Sözü uzatmayalım...

Seyhan Belediyesi Basın Bürosu bu yaptığı haberle sınıfta kaldı. Yani bir bakıma halkı kandırmaya çalışırken, bir spor adamını kullanmaya kalktı..

Seyhan Belediyesi’ne de, Başkan Azim Öztürk’e de, Basın Bürosu’nun “Kudretli Müdürü (!)” Aytekin Gezici’ye de yakışmadı...

Yani “En Kaliteli” malzeme veriyoruz düşüncesini yutturamadılar!..

En azından ben yutmadım ve Tatar Ramazan’ın dediği gibi bu oyunu bozdum...