BUERGER HASTALIĞI NEDİR?
Manşet Haber 4.04.2018 16:19:40 0

BUERGER HASTALIĞI NEDİR?

BUERGER HASTALIĞI NEDİR?

Buerger hastalığı atar ve toplardamarların sigaraya bağlı olarak tıkanması hastalığıdır. Damarlar, iltihap pıhtı ile tıkanır ve özellikle parmaklara giden kan akımı azalır, sonuç olarak parmaklarda şiddetli ağrı, iyileşmeyen yaralar ve kangren ortaya çıkar. Tam olarak neden olduğu bilinmese de, sigara bu hastalık için en büyük etken olarak kabul edilir. Buerger hastalığının belirtileri nelerdir, nasıl tedavi edilir Medline Sorumlu Müdürü Dr. Koray Akay’a sorduk:
Tanı nasıl konulur?
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, Buerger hastalığı genellikle 20–50 yaşlarındaki erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülmektedir. Ancak tütün ürünleri özellikle sigara kullanımı kadınlarda da arttığı için, görülme sıklığı onlarda da artmaktadır. Sigara ya da tütün kullanımı bu hastalığın en önemli sebebidir. Anjiografi, doppler ultrasonografi tanı koymada yardımcı yöntemlerdir. Ayrıca hastanın yaşam şekli, şikayetleri ve fizik muayene tanı da yardımcı etkenlerdir.
Belirtileri nelerdir?
Buerger hastalığında ayak ve elde özellikle herhangi bir hareket olmadığı anlarda şiddetli ağrı ve yaralar olur. Hastaların büyük bölümünde uzun süre devam eden ayak, ellerde üşüme, soğukluk hissi ve uyuşma, deri renginde değişme gözlenir. Ağrı başlangıçta yürüme ile gelirken bir süre sonra istirahat halinde de olmaya ve topallamaya başlanır. Çoğu kez parmaklarda basit nedenlerle başlayan ve bir türlü iyileşmeyen çok ağrılı yara, iltihap veya kangren ortaya çıkabilir.
Tehlikeli sonuçları var mıdır?
Buerger hastalığının en önemli sonucu sürekli ağrı ve kangrenler nedeni ile organların kaybı ya da kesilmesidir. Ayaklardaki yaralar hastaların yüzde 70’e yakınında görülür. Hastaların dörtte birinden fazlasında bacak ya da ayak kesilmesi gerekmektedir. Bu nedenle erken teşhis çok önemlidir.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
En önemli tedavi aşaması sigaranın kesilmesidir. Sigarayı bırakan kişilerde organ kaybı ya da kesilmesi riski düşüktür. Ancak sigara bırakılmazsa yaralar iyileşemez ya da tekrar açılır ve sonuçta birçok uzvun kesilmesi gerekebilir. Hastalar etkilenen bölgelere yumuşak masaj uygulayabilir, sıcak tutmalı, dolaşımı engelleyen dar, saran giysiler kullanmamalı, vücut uzun süre aynı pozisyonda kalmamalıdır. Tedavide kişinin değerlendirilmesi sonrasında hekim ilaç veya cerrahi yönteme karar verir. Her hastada etkinliği değişmekle beraber ağrı kesiciler ya da özel ağrı tedavi yöntemleri hastalarda rahatlama sağlayabilir. Buerger tanısı olan çok az sayıda hastada damarlar bypass cerrahisi için uygundur. Genel olarak bypass cerrahisi kısa sürede tıkanmakla beraber, açık kaldığında bacağın ya da ayağın kurtulmasına yardımcı olan en önemli tedavidir. Ayrıca, Buerger hastalığı belirtileri ile gelen bir hastada damar tıkanıklığının ayırıcı tanısının yapılması gerekir, kalpten kaynaklanmış bir pıhtıdan, damarlarda yaralanma olmadığından ve bağışıklık sisteminin hastalıklarından kaynaklanmadığından emin olunmalıdır.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°