BULUT: ADANA
Manşet Haber 13.10.2020 22:52:49 0

BULUT: ADANA'NIN DOĞASI MADENLERLE TALAN EDİLECEK

BULUT: ADANA'NIN DOĞASI MADENLERLE TALAN EDİLECEK

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Adana’da 37 noktada yaklaşık 39 bin hektar alanın maden sahası yapılmak içini haleye çıktığını belirterek, “Adana’nın ormanları, tarım alanları, meraları maden sahalarının tehdit altında” dedi.

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Adana’daki doğa talanını Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi sunan Bulut, “Adana’nın ormanları, tarım alanları, meraları maden sahalarının tehdit altındadır” dedi.

39 BİN HEKTAR ALAN İHALEYE AÇILDI

Maden Petrol Arama Genel Müdürlüğü’nün 2019 yılının Temmuz ayından bugüne kadar geçen sürede 78 ilde 2685 noktada yaklaşık 1 milyon 700 bin hektar büyüklükteki ruhsat alanlarını ihaleye çıkardığını kaydeden Bulut,  Adana’da da 37 noktada yaklaşık 39 bin hektar ruhsat alanının ihaleye çıkarıldığını bildirdi.

İHALE İPTAL EDİLMELİDİR

İhaleye çıkarılan madencilikle ilgili alanların, çoğunlukla orman ve mera alanları ile sulak ve verimli tarım alanlarını kapsadığına işaret eden Bulu, “Maden sahalarının varlığı toprağımıza, suyumuza, insanımızın sağlığına ve bölge ekosistemine geri dönüşü imkansız zararlar verecektir. Bir an önce bu yanlıştan dönülmeli, ihale iptal edilmelidir” dedi.

SAĞLIĞA VE DOĞAYA ZARARLARI ARAŞTIRILDI MI?

CHP’li Bulut Bakan Dönmez’in yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

-Madenlerin neden olduğu çevresel olumsuzluklar ortada iken 78 ilde 2685 noktada yaklaşık 1 milyon 700 bin hektar büyüklükteki ruhsat alanlarının ihaleye çıkarılmasının gerekçesi nedir?

-İhale alanları kimler tarafından, hangi kriterlere göre belirlenmiştir?

-Adana’da ihaleye açılan alanlarda hangi madenler çıkarılacaktır?

-Söz konusu ihale alanlarının çevre ve insan sağlığına zararlarına yönelik herhangi bir araştırma yapılmış mıdır?

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°