Seçim biteli iki gün oldu.

Sıra, sıra gidelim.

Seçim öncesi, seçim sonrası, diye bakalım olaya.

Bir defa seçim sonrası neler olmayacak ona bakalım.

Zaten seçim öncesi bu ülke neler yaşadı onu herkes biliyor.

Bundan sonra kimse 90 yıllık reklam arası diyemeyecek Cumhuriyete.

Atatürke Sövmenin adet olduğu günler çok geride kalacak.

Ana, avrat, çoluk, çocuk angaryadan para kazanma devri bitecek.

Hangi hastahane, hangi Gemi hangi vakıf diye bir şey olmayacak bir defa.

Hay hak diye vurmadığı oku, vurmuş gibi kimse göstermeyecek.

Yandaş, candaş gazetciler artık çok daha dikkatli konuşacak.

Paraları gammazlarken çekilen görüntülere kimse sahte diyemeyecek.

O gürüntülere Tübitak’ta bulunan, asıl işi Baytar olan müdürler, sahte diyemeyecek.

O kadar çok general ve astsubaylar sahte belgelerle içeri atılmayacak.

Polis artık gaz sıkarken, sıkar demeyi öğrenecek!...

O sıkılan gazların, meclis Başkanın oğlunun şirketinin, artık maliye tarafından denetlenmesini göreceğiz.

*          *         *

Bundan böyle, Hatay sınırında ne idüğü belli bombalar patlamayacak.

Bu vesile ile, şehirlerde sakalları dizlerine kadar gelmiş insan müsvettelerini artık sınırdan geçerken göremeyeceğiz.

Kamuoyuna ses kayıtları bir işadamını azarlarken, ağladığını görmeyeceğiz.

Yada artık kaçak saray diye adlandırılan yere hortumla para gitmeyecek.

Yada ben örtülü ödeneği kafama göre kullanacam diyen bir Cumhurbaşkanı olmayacak.

*          *        *

Çukurova çiftçisi tam hasata başlarken, dışarıdan buğday, mısır yada her türlü tahıl ithal edilmeyecek.

Danıştay’ın açılışında konuşan Baro Başkanına cumhurbaşkanı terbiyesiz diyemeyecek.

En önemlisi Reza zerrabın altına yatan, Bakanlarımız olmayacak.

Kaçak binalar çıkması, ellenmesi bile yasak olan yerlerin artık satımı olmayacak.

Mahkemelerde hakimin başının üzerindeki yazı tekrar yerine asılacak.

“Adalet mülkün temelidir”.

En önemlisi bundan sonra bu ülkede, kimse ben padişah olacam diyemeyecek.

Seçim sonrası Cumhurbaşkanı açılışlara gitmeyecek.

Açacağı daha ne kaldı ki?

Açılmayan kurum, açılmayan kanun, açılmayan adetmi kaldı?

Hani slogan yapmışlar ya,

İkinci yarı başlıyor diye,

Evet, kurtuluş savaşının birincisini yapmıştık, buda ikincisi oldu.

Şimdi Cumhuriyetin ikinci yarısı başlıyor.

Bu ülkeyi haçlı seferleri bile zapt edemedi, değilki, sizmi zapt etmeyi düşünüyordunuz?

Herkes eteğindeki taşı dökecek bundan sonra.

Ak mı kara mı, hırsız mı, polis mi, suçlu mu, hakim mi?

Yerinden çıkan vidalar artık yerlerine gönül rahatlığı ile yeniden oturtulacak.