BÜROKRATINIZIN HADSİZLİĞİ SİZİ DE YAKAR FATİH BAŞKAN!
Manşet Haber 16.08.2021 18:54:40 0

BÜROKRATINIZIN HADSİZLİĞİ SİZİ DE YAKAR FATİH BAŞKAN!

BÜROKRATINIZIN HADSİZLİĞİ SİZİ DE YAKAR FATİH BAŞKAN!



Fatih Mehmet Kocaispir, Yüreğir Belediye Başkanlığı’na seçildikten sonra ilçede hizmet anlamında bir farklılık oluşturuldu. Kocaispir, Yüreğir ilçesini adım adım, karış karış bilen insan. Başkan Kocaispir Yüreğir’e hizmet ederken ekibini de kurdu…
Ekibi de uyum içerisinde çalışıyor…
Ancak, Başkan Kocaispir’in ekibine dahil olan Osman Nuri Ünsal isimli bürokratın “Hadsiz” bir paylaşımı bardağı taşırmıştır…
Peki Kültür Müdürlüğü görevini yürütürken, Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne atanan Osman Nuri Ünsal nasıl bir paylaşım yapmış:
Ünsal’ın “Hadsiz” paylaşımı aynen şöyle:
“ATAM. SEN RAHAT UYU. SAKIN UYANMA. ÜLKEYİ DAHA YENİ TOPARLADIK…”
Bu nasıl bir paylaşımdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ile “Dalga” geçecek bu hadsizlik için kimden güç alıyor?
Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmeyebilirsin, ama saygı göstermek zorundasın…
Mustafa Kemal Atatürk’e dua etmeyebilirsin ama beddua da edemezsin…
Mustafa Kemal Atatürk koskoca bir cumhuriyet bıraktı.
Ve Osman Nuri Ünsal gibi haddini aşan bürokratlar Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumunda çalışarak maaşını almakta ve hayatını idame ettirmektedir…
Yani hem bu ülkenin kurucusu ile dalga geçme cüretini göstereceksin, hem de bu ülkenin nimetlerinden faydalanacaksın…
Gelelim Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir’e nacizane önerime…
Sayın başkan, siz Yüreğir ilçesine belediye başkanı olarak seçildiniz. Başkan seçildikten sonra ilçeye güzel hizmetler verdiniz, vermeye devam ediyorsunuz…
Ancak, bürokratınız Osman Nuri Ünsal’ın Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili haddini aşan paylaşımı sonrası tüm gözler Yüreğir Belediyesi’ne çevrildi…
Yani açıkçası bütün oklar size yöneldi. Çünkü, siz o bürokratın amirisiniz, başkanısınız…
Lafı hiç eveleyip gevelemeyi sevmem siz çok iyi bilirsiniz…
Mustafa Kemal Atatürk için, “ATAM. SEN RAHAT UYU. SAKIN UYANMA. ÜLKEYİ DAHA YENİ TOPARLADIK…” gibi paylaşımda bulunan bürokrat bu hadsizliğin sonucuna da katlanmak zorundadır.
Peki nedir bu sonuç…
Kıymetli Fatih başkan siz bu bürokratı derhal görevden alıp Yüreğir Belediyesi’nden uzaklaştırmalısınız?
Kıymetli Fatih Başkan, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili yaptığı paylaşım tepki görünce twitter hesabını kapatan Osman Nuri Ünsal’ı görevden almazsanız, sizin de başınızı ağrır…
Madem twitter hesabını kapatmış o zaman hatalı olduğunun, hadsiz davrandığının farkına varmış.
Sevgili Başkan, siz Osman Nuri Ünsal’ı görevden almazsanız ya da kendisi istifa etmezse, Yüreğir ilçesine yaptığınız güzel işlerle değil bu bürokratın yapmış olduğu hatalarla anılırsınız. Dolayısıyla hedefinizin Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğunu gayet iyi biliyorum. Eğer Yüreğir’de güzel işler yapmaya devam etmeyi ve önümüzdeki seçimlerde Adana Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını düşünüyorsanız yanınızda ve etrafınızdaki bürokratlarınız attığı adımlara, seçtiği kelimelere dikkat edecek.
Eğer bu tür bürokratlar Yüreğir Belediyesi’nde barınmaya devam ederse bırakın Büyükşehir Belediye Başkanlığını, Yüreğir Belediye başkanlığı da ikinci kez hayal olur…
Lafı kıvırtmadan, evelemeden, gevelemeden tekrar söyleyecek olursak, kıymetli başkan, bürokratını ya görevden alın, ya da kendisi istifa etsin…
Çünkü, bizler gibi bu ülkede, bu kentte yaşayan bir çok insanın kırmızı çizgisi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür…
Mustafa Kemal Atatürk yoktan bir cumhuriyet kurdu…
O da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir…



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°