BÜYÜKŞEHİR’DEN SOSYAL MESAFE PROJESİ
Manşet Haber 27.05.2020 14:15:44 0

BÜYÜKŞEHİR’DEN SOSYAL MESAFE PROJESİ

BÜYÜKŞEHİR’DEN SOSYAL MESAFE PROJESİ






Adana Büyükşehir Belediyesi’nce başlatılan Sosyal Mesafeye Uyumlu Semt Pazarları Projesinin ilçe belediyelerince örnek alınması, yaygınlaşması çalışmaları devam ediyor. ATM’lerin önlerinde de işaretleme çalışmaları sürdürülüyor.









Adana Büyükşehir Belediyesince Çukurova İlçesi Güzelyalı Semt Pazarı’nda başlatılan Sosyal Mesafeye Uyumlu Semt Pazarı Projesi’nin kapsamını genişletiyor. Çukurova’nın ardından Seyhan ve Ceyhan ilçelerinde de başlatılan uygulamaya, bazı ATM’lerin önleri de dahil edildi. Çeşitli semt pazarlarında ve ATM önlerinde, sosyal mesafe kuralına uyulmasını sağlamaya yönelik işaretleme çalışmaları sürüyor.





Adana Büyükşehir Belediyesi, Sosyal Mesafeye Uyumlu Semt Pazarı Planı Projesi’yle sosyal mesafeye uyumlu hareket edilmesi için semt pazarlarının yeniden planlandığı bir çalışma başlattı. Projenin temel amacı; semt pazarlarındaki insan yoğunluğunu kontrol etmek ve salgın günlerinde sosyal mesafeye uyumlu, sağlıklı bir sirkülasyon sağlamak.





DCIM/101MEDIA/DJI_0164.JPG




İnsanların pazar yerlerinde ve ATM önlerinde sosyal mesafe kuralına uyarak, koronvirüs salgınının yayılmasını önleme amacı taşıyan uygulamanın ilçe belediyelerince örnek alınarak olabildiğince çok semt pazarında hayat geçirilmesi, ATM’lerin de buna dahil edilmesi hedefleniyor.









Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Koronavirüs salgınıyla mücadelenin aralıksız ve ilk günkü disiplinle sürmesi gerektiğini belirterek, örnek teşkil eden semt pazarı işaretlemeleriyle, bütün ilçe belediyelerini bu konuda bilinçlendirip harekete geçirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Başkan Zeydan Karalar, “Koronavirüsle mücadelede Adana Büyükşehir Belediyesi olarak önemli işler yaptık. Tüm bunların sonuca ulaşması ve vatandaşlarımızın hastalıktan uzak kalması için tehlikeyi ilk günkü gibi ciddiye almak ve hayat şeklimizi buna göre yapılandırmak zorundayız. Semt pazarlarımızda sosyal mesafe kurallarına uyulması çok önemli. Başlattığımız çalışmaların ilçe belediyelerimizce örnek alınması ve yaygınlaştırılması için temaslarımız sürüyor. Marketler, pazar yerleri, insan sirkülasyonunun azalmadığı alanlar. Buralarda çok daha dikkatli olunması ve sosyal mesafe kurallarına uyulması gerekiyor. İnsanlarımızın art arda beklediği ATM önleri de bu açıdan riskli alanlar ve sosyal mesafe kuralına muhakkak uyulması gerek” dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°