Ç.Ü TEKNOKENT BAŞKANI ÇOLAK OLDU
Manşet Haber 15.06.2020 11:24:45 0

Ç.Ü TEKNOKENT BAŞKANI ÇOLAK OLDU

Ç.Ü TEKNOKENT BAŞKANI ÇOLAK OLDU






Çukurova Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Çukurova Teknokent) Genel Kurul Toplantısı, gerçekleşti, yeni Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Selçuk Çolak oldu.





Seçimli Genel Kurul Toplantısı,Çukurova Teknokent Kuluçka Merkezi Toplantı Salonu’nda Çukurova Teknokent Yönetici A.Ş.’nin ortaklarının katılımıyla başladı.





Ç.Ü Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tümay,Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe, yönetim kurulu üyeleri ve diğer şirket ortaklarının temsilcilerinin katıldığı toplantı Çukurova Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın’ın “Geçmişten Bugüne Teknokent” konulu sunumu ile başladı. Sunumda, Çukurova Teknokent’in fiziki yapılaşmasının tamamlanma aşamasına getirildiğini belirtti.









2019 yılı faaliyet raporu, denetçi raporu, bilanço ve kar-zarar cetvelinin okunması ve yönetim kurulu ile denetçinin ibrasının ardından Çukurova Teknokent yeni Yönetim Kurulu seçimi yapıldı. Dokuz kişiden oluşan Çukurova Teknokent Yönetim Kurulu için Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, Rektör Prof. Dr. Mehmet Tümay ile oda ve şirket ortaklarının temsilcileriisim önerdiler. Yapılan oylama sonucunda Rektör Prof. Dr. Kibar’ın teklifiyle ÇÜ İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi ve Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Selçuk Çolak Çukurova Teknokent Yönetim Kurulu Başkanlığına getirildi. Prof. Dr. Çolak Başkanlığındaki yeni yönetim, Prof. Dr. Süha Berberoğlu, Prof. Dr. İ. Hakkı Çağatay, Prof. Dr. Ali Kokangül, Doç. Dr. Deniz Zeren, Doç. Dr. Mehmet Uğraş Cuma, Doç. Dr. Mustafa Güneş, Fırat Karalı ve Nedim Büyüknacar’dan oluştu.





Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar,2012 yılından itibaren Çukurova Teknokent Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüten Prof.Dr. Kadir Aydın’a Teknokent’in gelişim sürecinde fedakârca yapmış olduğu önemli hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Prof.Dr.Kibar,“Adana ve çevre illerdekiakademisyenlere, sanayicilere, yatırımcılara ve girişimcilere hizmet sunan Çukurova Teknokent’tebir bayrak değişimi gerçekleştirmekteyiz.

Bugüne kadar önemli hizmetler yapan,ciddi fiziki yatırımların yapılmasını ve gerek ulusal gerekse uluslararası birçok önemli projenin gerçekleştirilmesini sağlayanProf.Dr. Kadir Aydın’a katkılarından Fatih escort dolayı teşekkür ediyorum. Göreve başlayacak olan Prof.Dr. Selçuk Çolak’a ise yeni görevinde başarılar diliyorum.” dedi.





Odalar, Borsalar, KOSGEB, ÇKA, Belediyeler ve diğer kamu ve kurumları ile çok sayıda ortak faaliyetler yürüten Prof.Dr.Çolak ise, Çukurova Teknokent’in sıralamalarda üst seviyelere Etiler escort gelmesi için büyük çaba göstereceğini ifade etti.









Rektör Kibar tarafından,bugüne kadar Çukurova Teknokent’e Eskişehir escort verdiği hizmetler için Prof.Dr. Kadir Aydın’a plaket verdi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°