Cebini Değil, Halkı Düşünen Belediye
Manşet Haber 9.03.2014 09:35:51 0

Cebini Değil, Halkı Düşünen Belediye

Cebini Değil, Halkı Düşünen Belediye

zeydan_karalar_ev_seyhanHadırlı Mahallesi’ndeki ev toplantısı mitinge dönüşen Cumhuriyet Halk Partisi Seyhan Belediye Başkan Adayı Zeydan Karalar, tüm dünyanın Türkiye’deki yolsuzluk iddialarını konuştuğunu belirterek, cebini değil halkı düşünen siyasetçi anlayışını Seyhan Belediyesi’nde oluşturacaklarını söyledi.

CHP Adayı Zeydan Karalar’ın Hadırlı Mahallesi’nde gittiği ev toplantısı mitinge dönüştü. Mahalleli tarafından davul zurna eşliğinde karşılanan Karalar için vatandaşlar kurban kesti. Alana sevgi gösterileri ile gelen Karalar’a ilgi yoğun oldu.  Karalar, Biz bura sade bir ev toplantısı için gelmiştik. Yani hazırlıksız geldik. Böyle bir meydanda binlerce kişi toplanıyorsa bunu daha da ciddiye almak gerekiyor. Sizler kardeşinize sahip çıkıyorsanız, ‘Zeydan gelecek, Seyhan gülecek’ diyorsanız. Demek ki Seyhan’da seçimi kazanacağız” şeklinde konuştu.

DÜNYA ÜLKEMİZDEKİ YOLSUZLUK İDDİALARINI KONUŞUYOR

Ülkenin iyi yönetilemediğini ve AKP iktidarının artık son zamanlarını yaşadığını söyleyen Zeydan Karalar, 15 gündür tüm dünyanın Türkiye’deki yolsuzluk iddialarını konuştuğunu belirtti. Karalar,”Ülkemiz çok kötü yönetiliyor. 15 gündür tüm dünya Türkiye’yi konuşuyor. Ancak Ülkemizin mutluluğundan, güzelliğinden bahsetmiyor. Bakanların ve Başbakanın çocuklarını konuşuyor. Onların yaptıkları iddia edilen yolsuzluklardan bahsediyor.  Türkiye’de hangi bakan oğlunun ne aldığı konuşuluyor. Babalar oğullarına nasıl iş alanı açarım diye düşündü. Arkadaşlar siyaset yapmak eskiden böylemiydi? Eskiden dedelerimiz siyaset yapmak için tarla satardı, öyle siyaset yapardı. Servet batırırlardı. Şimdi siyasetçiler maalesef cebini düşünüyor, yandaşı düşünüyor. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki; ‘Bizim için yandaş yok, vatandaş var’ diyor. Siyaset yapan arkadaşlarımız eğer cebini düşünmezse, vatandaşı düşünürler. Biz yeniden vatandaşı düşünen, cebini düşünmeyen siyasetçi tipini Seyhan Belediyesi’nde oturtacağız” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi Seyhan Belediye Başkan Adayı Zeydan Karalar, en büyük destekçilerinin kadınlar olduğunu söyledi. Karalar, “Ben mutluluğumu ifade etmek istiyorum. Ben özellikle kadınlara, şükranlarımı sunmak istiyorum. Önünüzde saygı ile eğilmek istiyorum. Kadınlarımız her yerde bizleri destekliyor. Erkeklerimizden çok kadınlarımız görüyoruz. Kadınlarımız erkeklerden fazla bu işe inanmış ve AKP hükümetini göndermekte kararalı” dedi.

“BOLLUK KENTİ ADANA’DA İŞSİZLİKLE BOĞUŞUYOR”

Bolluk ve bereket kenti Adana’nın işsizlikle boğuşan bir il haline geldiğini belirten Zeydan karalar, Adana halkının bu iktidara bir ders vereceğine inancının tam olduğunu söyledi. Karalar, “Adana öyle bir memleket idi ki; bolluk kenti, bereket kenti. Van’dan, Hakkâri’den, Diyarbakır’dan, Niğde’den, Kayseri’den insanlar buraya gelirdi. Bu insanlarımız aş, iş bulurdu. Eskiden insanlar çalışıyordu, para kazınıyordu. Ancak şu anda anaların çocuklarına iş bulamadığı hale getirdiler. Adana, İstanbul’dan sonra sanayileşmede 2’nci büyük kentti. Ancak gelin görün ki onlardan eser kalmadı. Adana’yı öldürdüler. Adana’yı sürekli karıştırıyorlar. Gezi olayları çıktı. Size bir hayat, bir yaşam biçimi dayattılar. Kadınlar evde oturacak, kürtaj yasak! ‘Dindar nesil istiyoruz’ dediler. Ama genlerimiz buna engel oldu. Bir başbakanın ülkede senin yüzde ellin, benim yüzde ellim diye ayırması doğru mu? Sanki ülkeyi düzeltti de Irak’ı, İran’ı, Suriye’yi karıştırdı. Senin ne işin var Irak’ta, Suriye’de, şurada burada sen vatandaşın derdine bak. Gel buraya buradaki sorunlara bak.”

OY KULLANMAK VATANDAŞLIK GÖREVİDİR

zeydankaralar_miting_seyhanYıllardır Atatürk’ün kurduğu partide siyaset yaptığını ancak herkesinde siyasi görüşüne saygı duyulması gerektiğini söyleyen CHP Seyhan Belediye Başkan Adayı Karalar, herkesin yurttaşlık görevi olan oy kullanma işini önemsemesini istedi. Karalar, “Atatürk’ün kurduğu bir parti diye hep buradaydım. Başka arkadaşların siyasal tercihlerine saygı duyacağız. İşimiz o değil, işimiz ona karşı çıkmak ta değil. Bu kardeşiniz 38 yıllık siyasetinin sonucu önseçimden çıkarak aday oldu. İşte 30 Mart’ta hasretinizi bitirecek kardeşiniz burada. Bakın bizim özlemimiz büyük, arzumuz büyük, hedeflerimizde büyük. Ben iddialı bir adamım. Belediyeyi kazanacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ancak sizlerden ricam oy kullanmanız. Oy kullanmak önemli bir yurttaşlık, vatandaşlık görevidir. Sandığa gidip oy verirken kendi geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini, torunlarımızın geleceğini oyluyoruz. Oy vermek önemli bir iştir. Oy kullanmalıyız ve öylesine oy kullanmamalıyız. 30 Mart’ta halkın belediyesini kuracağız. Bu kardeşiniz belediye başkanı olacak. Ana kette de birinci olacağız… Seyhan’da 7-8 kamuoyu araştırması(Anket) yapılmış. Bu yapılan araştırmaların tamamında öndeyiz. Şu anda 6-7 puan öndeyiz. Her mahallede itibarımız var. ‘Hadırlı böyle, başka mahalle nasıl?’ diye düşünmeyin her mahalle böyle. Seyhanlılar bize inanıyor ve güveniyor” şeklinde konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°