Manşet Haber 30.08.2019 14:48:47 0

'ÇELENK KRİZİNİ' KİM NASIL GÖRDÜ?

'ÇELENK KRİZİNİ' KİM NASIL GÖRDÜ?

Adana’da Atatürk Parkında 30 Ağustos törenlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın anıta çelenk konulması “Törende çelenk krizi “ olarak kamuoyuna yansıdı.
Atatürk Parkı’ndaki Atatürk Anıtı’nda yaşanan kriz ile ilgili önce Adana Büyükşehir Belediyesinden , ardından da Adana Valiliğinden açıklama geldi.
Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu’ndan bu konuda yapılan açıklama şöyle:
“Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 29 Ağustos 2019 akşamı, Adana Büyükşehir Belediyesi, Çukurova Belediyesi ve Seyhan Belediyesi’nin birlikte düzenlediği 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına katılmış, Uğur Mumcu Bulvarı’nda gerçekleştirilen meşaleli yürüyüşte yer almış, Adanalıların Zafer Bayramını kutlamış ve konseri hemşehrileriyle birlikte izlemiştir.
Başkan Zeydan Karalar, 30 Ağustos 2019 günü şehir dışına çıkacağı hasebiyle, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına katılması için belediye meclis üyelerinden birine vekalet vermiştir.
Bir yanlış anlama neticesinde vekil, Atatürk Parkı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyma törenine katılamamıştır.
Durumu öğrenen Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, şehir dışına çıkmaktan vazgeçip, Adana Valisi Sayın Mahmut Demirtaş’ın makamındaki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ile, Uğur Mumcu Meydanı’ndaki (İstasyon Meydanı) geçit törenine katılmıştır.

Adana Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu”


“ADANA’DA ÇELENK KRİZİ YAŞANDI”

Adana Valiliği İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden “Bazı Basın Yayın Organlarında Yer Alan “Adana’da Çelenk Krizi Yaşandı” Başlıklı Haber İle İlgili Basın Açıklaması” olarak yapılan açıklama ise şöyle:
“ADANA VALİLİĞİ
İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

BASIN BÜLTENİ

Bazı basın yayın organlarında yer alan “Adana’da Çelenk Krizi Yaşandı” başlıklı haberlerde, Büyükşehir Belediye Başkanının çelenk sunma törenine yetişememesi üzerine Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısının çelenk sunma talebine Valimiz Sayın Mahmut Demirtaş’ın izin vermediği yönünde ifadelerin yer alması üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Konu ile ilgili mevzuat hükümleri incelendiğinde; Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği’nin “Zafer Bayramı Törenleri” başlıklı 7.maddesi ve aynı yönetmeliğin Ek-1. Maddesinde “Atatürk anıt veya büstüne mülki idare amiri, garnizon komutanı ve belediye başkanı tarafından çelenk konulur.” hükmü yer almaktadır.
Ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanununun “Belediye Başkanı” başlıklı 37. maddesinde “Belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir.” hükmü ve aynı kanunun “Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri” başlıklı 38. maddesinin (c) bendinde de “Belediyeyi devlet dairelerinde ve törenlerde, davacı veya davalı olarak da yargı yerlerinde temsil etmek veya vekil tayin etmek.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri gereğince; 30 Ağustos 2019 tarihinde saat 08.30’da Atatürk Anıtı’na Çelenk Sunma Töreninde, Büyükşehir Belediye Başkanlığı çelengi alanda hazır olmakla birlikte, bahse konu çelengi sunmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanı veya yasal temsilcisinin (vekil) tören alanına gelmemesi ve belirli bir süre beklenilmesine rağmen yukarıda atıfta bulunulan Kanun ve Yönetmelik hükümleri kapsamında Büyükşehir Belediye Başkanlığı çelengi anıta sunulmamıştır.
Bahse konu çelenk sunma töreninde Büyükşehir Belediye Başkanlığınca çelengin Genel Sekreter Yardımcısı ya da Zabıta Daire Başkanı tarafından konulması talep edilmiş; ancak söz konusu talep ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde genel sekreter yardımcısı ve zabıta daire başkanının yetkili olmamaları nedeniyle kabul edilmemiştir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°