ÇELİKCAN’DAN FETÖ SANIĞI AÇIKLAMASI
Manşet Haber 10.02.2017 08:26:01 0

ÇELİKCAN’DAN FETÖ SANIĞI AÇIKLAMASI

ÇELİKCAN’DAN FETÖ SANIĞI AÇIKLAMASI

Adana’nın Merkez Yüreğir İlçesi’nin 2 dönemdir AKP’den Belediye Başkanlığını yürüten Mahmut Çelikcan, tutuklu FETÖ sanığı Muammer Beluk ile ilgili açıklama yaptı.
Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan’ın yazılı açıklaması şöyle:
“BASIN AÇIKLAMASIDIR
Çeşitli yazılı ve görsel medya organlarında yayınlanan ''Tutuklu işadamı FETÖ'nün Adana'daki A takımını itiraf etti'' başlıklı haberde, hem algı operasyonu yapılarak hem de iftira atılarak şahsıma saldırıda bulunulduğundan, iki önemli husus ile ilgili aşağıdaki açıklamayı kamuoyunu bilgilendirme adına yapma gereği duydum.
FOTOĞRAF- HABER BAŞLIĞI HATASI
“Tutuklu İş Adamı FETÖ’nün Adana A Takımını İtiraf Etti’ haberle ilgili servis edilen fotoğraf ve haber başlığı ağır mağduriyet yaratan büyük bir yanlıştır. Keza hakkımda olumsuz ve gerçek dışı bir algıya neden olmuştur. Haberin içeriğini okumayan ve detayını merak etmeyen her kişi, başlıktan yola çıkarak sanığın itiraflarında yer aldığım gibi yanlış bir anlamaya kolayca kapılmaktadır. Oysa, habere konu oluşumun asıl sebebi bir gezi ile ilgilidir. Sanığın itiraflarında yer alan ve habere konusu ile hiç bir bağım ve irtibatım bulunmamakla birlikte, haberin içeriğinde görüleceği gibi ismim geçmemektedir. Haberin konusu başka iken haberde fotoğrafım kullanılması büyük bir hatadır. Habere ilişkin kullanılan fotoğraf, 17-25 Aralık Hükümete darbe girişiminden çok önce bir sokak iftarı münasebeti ile bulunduğumuz halka açık bir alanda çekilmiştir. Şahsımı bu teröristlerle veya terör örgütü mensupları ilişkilendirme çabaları açık ve net bir şekilde hakkaniyete uymayan planlı bir algı operasyonunun ürünüdür. Haberde benim kadar zikredilen isimler arasından sadece şahsımın fotoğraflarının kullanılmış olması ise düşündürücüdür.
MÜCADELEMİZ EN SERT ŞEKİLDE SÜRÜYOR
Bu haberlerde adı geçen Demokratik Kongo Cumhuriyetindeki Türk Okulu'nun açılışı için, okulu yaptıran işadamlarınca yapılan davet üzerine 2012 yılı sonunda Demokratik Kongo Cumhuriyetine gittiğimiz gezide şahsım dışında benim gibi birçok resmi davetlide vardı.
Bu ziyaret dikkat edileceği üzere 17-25 Aralık 2013 tarihindeki FETÖ/PDY 'nın AK Parti iktidarını yıkmaya yönelik operasyonundan yaklaşık 1 yıl önce yapılmış bir ziyarettir.mahmut_celikcan122013
Bu Türk okulunun açılış etkinliğinde sadece bizler değil Demokratik Kongo Cumhuriyeti Kinshasa Türkiye Büyükelçisi, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Başkenti Kinshasa Eyaleti Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi ve diğer devlet yetkilileri de yer almıştır. Aynı günün akşamı Büyük Elçimiz Türk Heyeti onuruna bir resepsiyon vermiştir. Bu okul inşa halindeyken dönemin Sayın 11. Cumhurbaşkanı'da ziyaret etmiş ve eksikliklerin giderilmesini talep etmiştir.
Ancak bir kısım yazılı ve görsel medya organlarınca yapılan haberde sadece benim fotoğrafım kullanılarak şahşım yıpratılmaya çalışılmıştır. Haber içeriğinde tutuklu yargılanan bir sanığın adımı kullanması ve benim ısrarımla bu geziye gittiğini söylemesi bu şahsın kendisini kurtarma çabası dışında bir şey değildir. Ayrıca bu şahsın iftirasının bir göstergesi de eski Adana Valisi’nin bu seyahatte olduğu yönündeki iftira niteliğindeki yalan ifadesidir. Keza dönemin Adana Valisi bu seyahatte hiç bulunmamıştır.
Haber içeriğinde adı geçen sanığın da üyesi olduğu işadamları derneği tarafından yaptırılan okul açılışına benim bu şahsı davet etmiş olmam hayatın olağan akışına aykırı iftira niteliğinde bir beyan olup tam tersine, Adanalı işadamlarının yaptırdığı okulun açılışına davet edildiğim için gittim. Ayrıca bu seyahatin şahsıma ait masrafları tarafımdan karşılanmıştır.
17-25 Aralık AK Parti hükümetine ve dönemin Başbakanı, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a karşı girişilen darbe girişiminden sonra, Sayın Cumhurbaşkanımız’ın talimatları ile bu yapı ile her türlü ve sert bir şekilde mücadale edilmiştir.
Bizim safımız her zaman milletimizin ve devletimizin yanı olmuştur.
Algı operasyonu ile FETÖ tarafından Ak Parti İktidarı ve Ak Partili Belediye Başkanı olarak bizler itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta ve devam eden davalar sulandırılarak mecrasından çıkarılmaya çalışılmaktadır. Ancak bu tür girişimler beyhude ve sonuçsuz kalacaktır.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur...


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°