Çetin, adaylık başvurunu Sümer’e teslim etti.
Manşet Haber 30.07.2013 14:07:34 0

Çetin, adaylık başvurunu Sümer’e teslim etti.

Çetin, adaylık başvurunu Sümer’e teslim etti.

CHP Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Av. Soner Çetin, partisinin il binasına gelerek aday adaylığı dosyasını İl Başkanı Orhan Sümer’e teslim etti.

sonercetin_ildeBirçok mahalle muhtarı ve STK başkanları ile CHP İl Binasına giden Av. Soner Çetin, onurlu yolda zafere emin adımlarla ilerlediklerini söyledi. Çetin, “Bugün itibariyle seçim çalışmalarımızda bir yılı doldurmuş olacağız. Bulunduğum her ortamda, katıldığım her mahalle toplantılarında halkımızın partimize olan teveccühünün arttığını görmek bizleri son derece mutlu ediyor. CHP olarak seçim kaybına tahammülümüz yok. Partililerimizle, örgütümüzün tüm birimleri ile el ele vererek Büyükşehir’in burçlarına CHP bayrağını dikeceğiz ve beraberinde ilçe belediyelerini alarak CHP’nin yerelde iktidarını kazandıracağız. CHP’nin önce yerelde sonra genelde iktidarına olan hasretini bitirmek için yola çıktık. Bu güne kadar bana destek olan tüm partililerimize, gönüllü yoldaşlarıma ve örgütümüzün tüm birimlerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

CHP İl Başkanı Orhan Sümer, yaptığı konuşmada Soner Çetin’e çalışmalarında başarılar dileyerek aday adaylığının hayırlı olması temennisinde bulundu, “Partimizin her kademesinde görev alan değerli arkadaşımız Soner Çetin’in aday adaylığının hayırlı olmasını diliyorum. İnanıyorum ki CHP olarak bu seçimden zaferle çıkacağız” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°