Çetin, ayakkabıcı esnafını dinledi
Manşet Haber 1.05.2013 18:50:58 0

Çetin, ayakkabıcı esnafını dinledi

Çetin, ayakkabıcı esnafını dinledi

Adana(Ulus)--sonercetin1Cumhuriyet Halk Partisi Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Avukat Soner Çetin, Sarıyakup Mahallesi’ndeki Ayakkabıcılar Çarşısı’nı gezdi.  Çetin, sorunlar hakkında bilgi aldı vr önce insan felsefesiyle yola çıktıklarını söyledi.

Ayakkabı imalatında çalışan işçilere hitaben konuşma yapan Cumhuriyet Halk Partisi Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Avukat Soner Çetin, önce insan felsefesinden hareketle yola çıktılarını belirtti.

Ayakkabıcılar Çarşısı’nda en büyük sorunun altyapı eksikliği olduğu vurgusunu yapan esnaflar, şehir dışında bir yere taşınmaları durumunda ayakkabıcılık mesleğinin yok olacağına işaret etti.  Sarıyakup, 5 Ocak, Alidede, Mestanzade Mahallesi gençlerinin bu meslekten iş sahibi olduklarını savunan esnaflar, sorunlarına çözüm bulunmasını istediler.

Ayakkabıcı çarşısı esnafları  Vehbi Selek, Bahri Kuşkanat, ve Nevzat Zöhre sorunları Cumhuriyet Halk Partisi Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Avukat Soner Çetin’e anlattı. Esnaflardan Bahri Kuşkanat, Sonar Çetin’e çok çalışmaktan size ayakkabı dayanmadığını kaydetti. Çetin şöyle konuştu:

“Yerel seçim çalışmalarına başlarken Adanalıların bize güvenmesini istedik. Adana sevdası için herkesin elini taşın altına koymasını, katılımcı ve çoğulcu anlayışımızın hayata geçmesi için katkı vermeleri çağrısında bulunduk. Yola çıktığımız arkadaşlarımızın sayılarının artması, aktivitelerimizin fazlalaşması Adana adına sevindirici bir olaydır. Verilen bu destek, gösterilen güven, sorumluluğumuzu daha da arttırmaktadır. Adanalılar daha iyi yönetilmek için, daha dürüst ve namuslu ehil insanların işbaşına gelmesini istiyor. CHP’ye gösterilen ilgi, şahsımıza gösterilen teveccüh bunun en iyi kanıtıdır. Bizler de Adana sevdası ile seçimlerden başarıyla çıkmak amacıyla çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırıyoruz” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°