CEYHAN DEVLET HASTANESİNE MR ÜNİTESİ
Manşet Haber 28.02.2018 05:37:44 0

CEYHAN DEVLET HASTANESİNE MR ÜNİTESİ

CEYHAN DEVLET HASTANESİNE MR ÜNİTESİ

Adana’nın Ceyhan ilçesindeki devlet hastanesinde MR hizmeti verilmeye başlandı.
MR ünitesinin açılışı; TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı, AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Adana Milletvekilleri Prof. Dr. Talip Küçükcan, Mehmet Şükrü Erdinç, Tamer Dağlı, Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, İl Başkanı Fikret Yeni, İl Kadın Kolları Başkanı Sevil Can, Ceyhan Belediye Başkanı Ali Alper Boydak, İl Sağlık Müdürü Ahmet Özer ve sağlık çalışanlarının katıldığı törenle gerçekleştirildi.
Ceyhan Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Nazmi Özer, MR ünitesi ile Ceyhan için önemli bir eksikliğin giderildiğini ifade etti. Adana’nın en büyük ilçelerinden biri olan Ceyhan’dan aylık ortalama 1200 hastanın MR çekim işlemi için Adana Devlet Hastanesine taşındığını belirten Özer, “İnşallah burada bugün açılışı yapılan MR ünitesi ve cihazımızın hizmete girmesine müteakip taşıma işlemi son bulacak ve tüm hasta ve hasta yakınlarımıza daha kaliteli bir hizmet sunmuş olacağız. Bu hizmetin hayata geçirilmesinde emeği geçen sayın devlet büyüklerimiz başta olmak üzere herkese çok teşekkür ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı, AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar da Türkiye’nin AK Parti iktidarı döneminde sağlık alanında başarı hikâyesi yazdığını söyledi. Sağlığın, AK Parti döneminin en başarılı icraat alınlarından biri olduğunu vurgulayan Ünüvar, “Sağlıkta başarı için üç temel unsura ihtiyaç var; bir tanesi fiziki yapı, diğeri teknolojik donanım, üçüncüsü ise insan kaynağı. Baktığınız zaman son 15 yılda üç alanda da çok önemli hizmetlerimiz olduğunu görüyorsunuz” diye konuştu.
Son dönemde Adana’da Şehir Hastanesinin hizmete başladığını, Kozan’da önemli bir hastanenin açıldığını, Ceyhan’da ise 250 yataklı yeni bölge hastanesi inşaatının devam ettiğini kaydeden Ünüvar, “İnşallah bundan sonraki süreçte çalışmalar hızlanacak ve önümüzdeki 1,5 yıl içerisinde de açılışını yapacağız. Teknolojik donanım dediğinizde insanların aklına önce MR geliyor. Kozan ve Ceyhan’dan da bize hep MR konusunda talep geliyordu. ‘MR için Adana’ya gitmeyelim’ diyorlardı. Kozan’daki MR ünitemizi geçtiğimiz hafta MKYK Üyemiz Tamer Dağlı ve sağlık çalışanlarımız açtı. Bugün de burada Ceyhan Devlet Hastanemizdeki MR ünitemizi hep birlikte hizmete açıyoruz” ifadelerini kullandı.
Fiziki yapı ve teknolojik donanımın, insan kaynağı olmadan asla hizmete dönüşemeyeceğini dile getiren Ünüvar, şunları söyledi:
“İnsan kaynağı çok çok önemli. Fedakâr, cefakâr sağlık çalışanları çok büyük gayretle hizmet ediyorlar ve Türkiye’nin dünyadaki anlatılan başarı hikâyesinin mimarları oluyorlar. Bundan da çok büyük gurur duyuyoruz. Bundan sonra da inşallah gurur duymaya devam edeceğiz. Sağlık çalışanlarımızın işlerini kolaylaştırmak bizim en önemli görevlerimizden birisi. Vatandaşımızın etkin, kaliteli ve ekonomik sağlık hizmetine erişimi de en önemli amaçlarımızdan birisi. MR ünitemizin Ceyhan’a ve bölgemize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.”
Konuşmaların ardından hep birlikte açılış kurdelesini kesen protokol üyeleri, daha sonra MR ünitesini gezerek, bilgi aldı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°