Ceyhan Hayvan Barınağı’nda Neler Oluyor?
Manşet Haber 26.08.2015 13:49:49 0

Ceyhan Hayvan Barınağı’nda Neler Oluyor?

Ceyhan Hayvan Barınağı’nda Neler Oluyor?

ceyhan_kihaykoAdana’nın Ceyhan İlçesi’nde AKP’li Belediyeye ait hayvan barınağında, burada yaşayan hayvanlara işkence yapıldığı iddiaları hayvan severleri ayaklandırdı.  Hayvan Hakları Savunucuları Ceyhan Belediyesi Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu.

Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği (KİHAYKO) ve Adana Barosu Hayvan Hakları Komisyonu'nu 500'e yakın köpeğin itlaf edildiğine yönelik iddialar üzerine  Ceyhan’ın Kelemeti Mahallesindeki  Hayvan Barınağında inceleme yaptı, iddiaları da yargıya taşıdı.KİHAYKO

KİHAYKO Başkanı Metin Yıldırım, iddiaların ciddi olduğunu, bu nedenle olayı yarıya taşıdıklarını bildirdi. 500’e yakın kedi-köpek ve canlının itlaf edildiğine yönelik iddialar bulunduğuna dikkat çeken Yıldırım, itlafla ilgili tespit istediklerini, öldürdüğü iddia edilen bölgede kazı talebi olduklarını, bu konuya yargının karar vereceğini, ancak olayın takipçisi olduklarını kaydetti.

Öte yandan, itlaf iddiaları üzerine Ceyhan Belediyesi’nin de harekete geçtiği, Hayvan Hakları savunucuları ile irtibata geçtiği öğrenildi. Ancak, Hayvan barınağındaki iddialar ile ilgili Ceyhan belediyesi’nden bugüne kadar resmi açıklama yapılmaması da dikkat çekti.ceyhan_itlaf_iddialari

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°