CEZAEVİNDEN HALKA UZANAN ÜRÜNLER ADANALILARLA BULUŞACAK
Manşet Haber 20.03.2018 22:36:25 0

CEZAEVİNDEN HALKA UZANAN ÜRÜNLER ADANALILARLA BULUŞACAK

CEZAEVİNDEN HALKA UZANAN ÜRÜNLER ADANALILARLA BULUŞACAK

Adana’da ilk kez düzenlenecek olan, hükümlülerin meslek edindirilmeleri, topluma kazandırılmaları ve cezalarını çekerken kendilerine maddi destek sağlamaları amacıyla Türkiye genelindeki 66 ceza infaz kurumunda ürettiği ürünlerin yer alacağı “Ürün ve El Sanatları Fuarı’ için hazırlıklar sürüyor.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı ev sahipliğinde, Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı tarafından düzenlenecek ‘Ürün ve El Sanatları Fuarı”, 22-28 Mart tarihleri arasında Galeria İş Merkezi yanı demir köprü civarındaki fuar alanında gerçekleşecek.
66 CEZAEVİNDE ÜRETİLEN YÜZLERCE ÇEŞİT
Fuarda, Türkiye’nin dört bir yanındaki 66 ceza infaz kurumundaki işyurdu atölye ve tesislerinde hükümlülerin ürettiği ürünler sergilenecek. Gıdadan tekstile, değerli taş işlemeciliğinden ahşap hediyelik eşyaya, ayakkabıdan çantaya kadar yüzlerce çeşit el emeği göz nuru ürün, 1 hafta boyunca Adanalılarla buluşacak.
Fuarda stant açacak olan ceza infaz kurumları da, Türkiye’nin dört bir yanından getirdikleri ürünleri Adanalılar için hazırlıyor. Yaklaşık 30 dönüm alan üzerine kurulan 140 stantta fuar için hummalı hazırlıklar devam ediyor. Fuar alanını gezip çalışmaları yerinde inceleyen Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, “Bu fuar Adana’da ilk kez yapılıyor. Yurdumuzun dört bir yanındaki 66 ceza infaz kurumunda yöresine özgü hükümlülerimiz tarafından üretilen ürünler Adanalılarla buluşacak. Çok özel ürünler var. Hem hükümlülerimizin üretime katkısını hem tahliyelerinden sonra istihdam edilmelerini sağlamak hem de el emeklerini değerlendirmek amacıyla Türkiye’de yapılan en önemli fuarlardan bir tanesi. Tüm Adanalıları perşembe günü açılışını yapacağımız fuara bekliyoruz” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°