CHP ADAY ADAYI TURGUT YASTI’DAN ÇELEBİ’YE ZİYARET
Manşet Haber 30.03.2023 01:24:06 0

CHP ADAY ADAYI TURGUT YASTI’DAN ÇELEBİ’YE ZİYARET

CHP ADAY ADAYI TURGUT YASTI’DAN ÇELEBİ’YE ZİYARET






CHP 28. dönem Adana Milletvekili Aday Adayı olan Turgut Yastı, İl Başkanı Mehmet Çelebi’yi ziyaret etti.





Aday adaylığı ile ilgili aldığı kararın nedenlerini CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi’ye aktaran Turgut Yastı, “Ülkemizde uzun yıllardır süregelen liyakatten uzak yapılan atamalar, kadrolara doldurulan donanımdan yoksun bürokratlarla başlayan süreç, pandemide sağlık sektörüyle gün yüzüne çıktı. Akabinde patlak veren ekonomik kriz ile iktisadi alanda da yaşanan çaresizlik herkesçe görüldü. Son olarak, acı bir biçimde yüreğimizi dağlayan Kahramanmaraş depremlerinin bedelini vatandaşlarımız canlarını kaybederek ödedi. Uzun yıllar emniyet müdürü olarak hizmet verdiğim vatanıma, emekli olduktan sonra da genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yolundan giderek sorumluluk duygularımla, TBMM çatısı altında CHP mensubu olarak bilgi ve tecrübelerimle hizmet vermek adına aday adayı oldum.” dedi. 





Emniyet müdürlüğü sonrasında sorumluluk duygusunun devam etmesinin önemine dikkat çeken CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi, Turgut Yastı’nın özgeçmişini CHP Adana Milletvekili Aday Adaylığı ile taçlandırdığının altını çizerek Yastı’ya çalışmalarında başarılar diledi.





TURGUT YASTI KİMDİR?
1963 yılında Adana’nın Yüreğir ilçesi Yavuzlar Mahallesi’nde doğdu. İlkokul ve ortaokul eğitimini Yavuzlar’da tamamladı. 1978 yılında girdiği polis koleji sınavını kazanarak Ankara’ya gitti. 1981 yılında polis kolejinden mezun olarak, polis akademisine başladı. 1985 yılında polis akademisinden komiser yardımcısı olarak mezun oldu. 





Sırasıyla; Sivas, Mardin Nusaybin ve Ankara’da görev yaptı. Ankara görevi esnasında, başkomiser rütbesiyle 1992-1995 yılları arasında Venezüella Caracas Büyükelçiliği’ne Güvenlik Ateşesi olarak atandı. Güvenlik ateşesi görevini tamamlayıp 1995 yılında Ankara’ya döndükten sonra, 1996 yılında Balıkesir’e tayin oldu. İvrindi İlçe Emniyet Amirliği ve Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlerinde bulundu.





1999 yılında Kocaeli’ne atandı. Burada çeşitli birimlerde şube müdürü olarak görev yaptıktan sonra 2004 yılında emekli oldu.





Çeşitli STK’larda görev alan Yastı, orta düzeyde İngilizce ve İspanyolca bilmektedir.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°