CHP Adaylarından Bosnalılara Ziyaret
Manşet Haber 1.03.2014 12:30:30 0

CHP Adaylarından Bosnalılara Ziyaret

CHP Adaylarından Bosnalılara Ziyaret

chpadaylari_bosnalilar (2)CHP’nin Çukurova Belediye Başkan Adayı Soner Çetin, Seyhan Belediye Başkan Adayı Zeydan Karalar ve Yüreğir Belediye Başkan Adayı Orhan Bayram Adana’daki Bosnalılar Derneği’ni ziyaret etti.

Adana’nın Şırnak ve Hakkari gibi işsizlikte Türkiye rekoru kırdığına dikkat çeken CHP Çukurova Belediye Başkan adayı Av. Soner Çetin, Bosnalılar Derneği’ne yaptığı ziyarette Ak Parti, MHP ve diğer partilere “birlikte hareket edelim” çağrısı yaptı. Gaziantep’in çıkarları söz konusu olunca siyasi ayrımların bir kenara bırakıldığına dikkat çeken Çetin, “Adana’nın menfaatleri söz konusu olduğunda gelin siyasi parti ayrımını bir kenara bırakalım ve ortak hareket ederek Adana lobisi oluşturalım.” şeklinde konuştu.

ADANA’NIN HALİ İÇLER ACISI


chpadaylari_bosnalilar (1)Bosnalılar Derneği Başkanı Fatma Kiminsu’nun “Çağdaş bir Türkiye’de kardeşçe yaşamak istiyoruz” biçimindeki sözlerine “Bu talep Cumhuriyeti ve devleti kuran CHP’nin kendi öz talebidir” karşılığını veren CHP Çukurova Belediye Başkan adayı Av. Soner Çetin, “Vaktiyle işçi servislerinin yoğunluğu yüzünden yolun karşısına geçmekte güçlük çekilen Adana’da ekonominin hali içler acısı. Bu tablonun sorumlusu hem mevcut hükümet hem de yerel yönetimlerdir. Bu tabloyu değiştirmek için bize destek olun” diye konuştu.  

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°