Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı ve Merkez Yönetim Kurulu üyeleri Adana İl binasında CHP’li kadınlarla bir buluşma gerçekleştirdi.
İl Kadın Kolu Başkanı Fatma Dinigüzel konuşmasında,1960-1980 yılları arası 2 yılda bir gerçekleştirilen, 12 Eylül darbesi ile sekteye uğrayan Kadın Kolları 11 yıl aradan sonra 26 Şubat 2012 günlü tüzük değişiklikleri ile kadın örgütlenmesi hem parti ana kademelerinde, hem de yan kol yapılandırılmasında güçlendirilmiş olup 2012 yılı Kadın Kurultayı geleneğinin yeniden diriltileceği tarih olduğunu, Adana İlinde 38.000 civarı parti üyesi bulunduğunu, bunun 4.000 kadarı genç üye 11.560’nın kadın olduğunu söyledi. Adana da 15 ilçede kadın kolları olarak örgütlü olduklarını 15 ilçede 2-17 Haziran 2012 tarihleri arasında kadın kolları kongrelerinin yapılacağını belirtti.
Kadın Kolları Genel Başkanından ve MYK üyelerinden bir istekleri olduğunu, bu isteklerinin tüzükte %33 lük cinsiyet kotası olarak bilinen ancak kadın kotası olarak dillendirilen kota uygulamasında yer alacak kadınların seçimini yine kadınların belirlemesini istedi.
Fatma Dinigüzel, Biz kadınlar olarak örgütün ve kamuoyunun sürekli gözü önünde olmamıza rağmen örgütsel çalışmalarda geri plandan kurtulmak için tüzüğün bize verdiği hakları sonuna kadar kullanmak istediklerini belirtti.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Deniz Pınar Atılgan konuşmasında, kadınların artık vitrin olmamaları gerektiğini ve bunun içinde seçim yasası ile siyasi partiler yasasının değişmesi gerektiğini bu hali ile devam edilecek olursa maalesef Cumhuriyet Halk Partisinin de erkek egemen parti olmaya devam edeceğini, cins kotasının %50 olması gerektiğine inandığını ve savunduğunu belirtti.
Alanlarda çalışanların hep kadın olduğuna göre haklarının teslim edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu ifadeler beni geçmiş yıllara götürdü CHP‘nin bir sloganı var idi bilmem hatırlar mısınız “Kadın haklarını biz getirdik, sorunlarını da biz çözeceğiz” hatta o zaman ki genel başkan ki(Deniz Baykal) idi bu anlamda kadınlara bir çek dağıtmış idi bende var bu çek.
O günden bugüne ne değişti diye düşünüyorum, inanın hiçbir şey değişmedi. Yine aynı oyunlar oynanmakta yani roller aynı ancak oyuncular değişti.
Peki nasıl olurda herkes demokrasiden söz etme hakkını kendinde bulur, insanların yaşam kalitesini artmadıktan sonra her kim ne söylerse söylesin inandırıcı değil.
Bir sosyal demokrat ve de solda bir parti olarak, adaylarınızı hala atama yöntemi ile yapmaya devam ederseniz, partiye kayıtlı üyelerinizle aday belirleme cesaretinizin olmadığı için, bu anlamda da kendinizde güven eksikliği olduğu için bundan vazgeçtim, ülke genelinde hiç olmazsa kendi yazdığınız delegelere güvenin de bari bir ön seçim yapın desem yok buda olmadı, ne kaldı geriye, atama yapalım da kendi yandaşlarımıza bir faydamız olsun politikasına devam edelim politikasına devam ederseniz, ithal adaylar getirmeye devam ederseniz iktidarı yolunu da –olmayı da zor görürsünüz.
Eh! zaten erkek egemen anlayıştan da başka ne bekleyebilirsiniz ki
Emek en yüce değer ise önümüzdeki seçimlerde göreceğiz..
