CHP İl Başkanı Sümer Listeleri Savundu
Manşet Haber 23.02.2014 00:10:52 0

CHP İl Başkanı Sümer Listeleri Savundu

CHP İl Başkanı Sümer Listeleri Savundu

durak_sozlu_sumerCHP İl Başkanı Orhan Sümer, Yüreğir Belediye Meclis Üyesi İhsan Topçu’nun  2 dönem başkanlık yapan bir kişinin kardeşi olmasını savundu, kardeşini de “Ertan Sümer, gününün 24 saatini Yüreğir’de geçiren yılların CHP’lisi ve Yüreğir’de istihdam sağlayan bir işadamıdır” şeklinde savundu. Sümer, Çukurova ve Seyhan ilçe listelerinin genel merkez tasarrufunda olduğunu açıkladı.

Cumhuriyet Halk Partisi Adana İl Başkanı Orhan Sümer,  büyük tepkilere neden olan ve bazı meclis üyelerinin istifaları ile ilgili eleştirileri yanıtlarken kendini savundu.  Gazeteci M.Ömer Üney’in yönetimindeki gundemadana.com’a açıklama yapan Orhan Sümer, İl Başkanı seçilmeden önce büyük eleştiriler yaptığı  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu kez övgüler yağdırdı. Sümer,  Kılıçdaroğlu’nun toplumun tüm kesimlerini partide buluşturma çabasına dikkat çekerek, “CHP, yerelde ve genelde toplumun her kesimini kucaklayarak iktidar olma yoluna girmiştir. CHP örgütleri de bu doğrultuda hareket etmektedir.” dedi.
ÇUKUROVA VE SEYHAN GENEL MERKEZİN TASARRUFU
CHP İl Başkanı Orhan Sümer, Seyhan ve Çukurova Belediye meclis üyesi adaylarına ilişkin eleştirileri “Çukurova ve Seyhan belediye meclis üye listeleri genel merkezin tasarrufu doğrultusunda özel kurye aracılığıyla ulaştırıldı.” Şeklinde yanıtlarken,  bu listelerin kim tarafından yazıldığı konusunda hiçbir açıklama yapmaması dikkat çekti.

Ak Parti ve ANAP’tan Yüreğir Belediye Belediye Başkanlığı yapan Ömer Topçu’nun kardeşinin CHP’den 3. Sırada yer almasını CHP İl Başkanı Orhan Sümer,  “Yüreğir’de sıralamaya giren adayların hemen hepsi yılların partilisi. 3. Sıra adayı İhsan Topçu Yüreğir’de iki dönem belediye başkanlığı yapmış ve geniş çevresi olan bir belediye başkanının kardeşi.” şeklinde savunması da dikkat çekti.

Merkez ilçe dışındaki diğer ilçelerde belediye meclis üyesi adaylarının tamamının ilçe örgütleri ve adayların tasarrufu doğrultusunda belirlendiğini dile getiren Orhan Sümer, kardeşi Ertan Sümer’in Yüreğir’de birinci sıra adayı olmasıyla ilgili eleştirilere yanıt verirken, “Ertan Sümer, gününün 24 saatini Yüreğir’de geçiren yılların CHP’lisi ve Yüreğir’de istihdam sağlayan bir işadamıdır. İki dönemdir meclis üyeliği yapan Ertan Sümer’in yeniden aday olmasının bana karşı koz olarak kullanılması son derece yanlıştır. Ertan Sümer’in kardeşim olması siyaset yapmasına engel değildir. Ayrıca Ertan Sümer başta Adana Demirspor olmak üzere birçok sivil toplum örgütünde gönüllülük esasıyla yöneticilik yapan bir isimdir” şeklinde konuştu.

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°