Adana CHP Yönetiminde Tepki İstifası
Manşet Haber 29.06.2015 09:49:21 0

Adana CHP Yönetiminde Tepki İstifası

Adana CHP Yönetiminde Tepki İstifası

toros_chp_depremCHP Kurultay Delegesi Yusuf Fidan, İl Başkanı Burhanettin Bulut’un 5 ilçe başkanı ve yönetimini görevden almasına tepki olarak İl Yönetim Kurulundaki görevinden istifa ettiğini açıkladı.

CHP İl Başkanı Burhanettin Bulut’a tepki amacıyla il yönetimindeki görevinden ayrıldığını 5 ilçe örgütünün görevden alınmasının demokrasi anlayışına sığmadığını ifade eden Yusuf Fidan, Toros Gazetesi’ne yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“CHP Adana İl Başkanı Burhanettin Bulut atama ile gelen bir il başkanıdır. Bugüne kadar kongre ile bir yere seçilememesine rağmen ilk icraatlarından biri kongre ile gelen, seçilmiş ilçe başkanlarını görevden almak olmuştur. Atanan birinin seçilmiş ilçe başkanlarını görevden alması benim demokrasi anlayışıma sığmamıştır ve kesinlikle etik değildir. Partimize önseçimle, eğilim yoklamaları ile demokrasi anlayışı getirilirken, Bulut’un yaptığı CHP’ye yakışmamıştır ve zarar vermiştir. Bu nedenle 26.06.2015 Cumartesi günü İl Yönetim Kurulu’ndaki görevimden istifa ettim. Ama, partim ve partililerim için CHP’deki demokrasi mücadeleme devam edeceğim.”

CHP’de 5 ilçe örgütünün görevden alınması, Seyhan İlçe Başkan ve yönetim kurulunun görevden alınması ile başlayan hareketlilik tüm hızıyla sürüyor. CHP kulislerinde İl Başkanı Burhanettin Bulut’un da istifa edebileceği öne sürülüyor.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°