CHP İl Başkanının Kardeşini Kim Yazdı?
Manşet Haber 21.02.2014 13:47:38 0

CHP İl Başkanının Kardeşini Kim Yazdı?

CHP İl Başkanının Kardeşini Kim Yazdı?

Adana Haber gazetesi Yazarı Salim Büyükkaya, bugünkü köşe yazısına CHP Belediye meclisi üyelerini taşıdı. Büyükkaya, “Adam olan listesine sahip çıkar çıkmıyorsa her söylenen doğrudur” başlıklı köşe yazısında CHP İl Başkanı Orhan Sümer’in kardeşi Ertan Sümer’in Yüreğir’de liste başına yazılmasını, Çukurova İlçesi’nde Mehmet Esendemir’in 3. Sıraya Askeri Dağlı’nın da Seyhan İlçesi’nde neden 3. Sıraya yazıldığını sorguluyor. Salim Büyükkaya da doğal olarak köşe yazısına o başlığı atıyor. Salim Büyükkaya’nın köşe yazısı şöyle:

salim_adanahaberCumhuriyet Halk Partisi'nin listeleri yine ortada kaldı.

Kimse üstlenmiyor.
Sebep?
Kimse listesine de yaptığı işe de güvenmiyor da ondan.
Yapanlar bizzat yaptığının doğru olmadığını biliyor.
Muhtemelen çeşitli alavere işleri de devreye girmiş ki bu kadar saklambaç oynanıyor.
Milleti kör, sağır zannediyorlar.
İl Başkanı Orhan Sümer, kardeşi Ertan sümer'i listeye kendisinin yazmadığını iddia ediyor.
Yüreğir başkan Adayı Orhan Bayram, 'Listeye beni dokundurmadılar' diye şikayet ediyor.
İlçe Başkanı Turgut Üstün'ün devre dışı bırakıldığını özel kuryeler tutulduğunu milletvekili Turgay Develi söylüyor.
İl Başkanı yazmadı...
Aday yazmadı...
İlçe başkanı yazmadı...
Kim yazdı?
Ya da kim utanılacak bir iş yaptı ki üstlenmiyor?
Çukurova İlçe Başkanı Haşmet Biçer kayıplarda.
listelerde devre dışı kalmaktan yakınıyor.
Daha önceden bunu sezip alternatif bir listeyi sunduğu söyleniyor.
Çukurova Listesinde ilçe adayı Soner Çetin yeterince temsil edilmemekten şikayet ediyor.
Hakkında 'Rüşvet pazarlığı' iddiaları bulunan Mehmet Esendemir yeniden 3. sıradan listeye giriyor.
Kim yazdı Mehmet Esendemir'i?
Orhan diyor; ben yazmadın.
Yıldıray diyor; ben yazmadım.
Soner diyor; ben yazmadım.
İlçe başkanı zaten bu listeye hiç dokunamadı.
Kim yazdı o zaman?
Ne karşılığı yazdı?
Kimin telkiniyle yazdı?
Merak etmeyin Gürsel Tekin'e bizzat soracağım ve resmi olarak alacağım cevabı buradan paylaşacağım.
Ben müdahil olmadığını biliyorum, ama sizin için kanıt sunmam gerek.
Peki Askeri Dağlı'yı kim yazdı bu listeye?
Ve ne karşılığı yazdı?
Kimdir Askeri Dağlı?
CHP'ye ne getirir?
Karşı çıkılan Aytaç Durak'ın getiremediğini bu Askeri Dağlı mı getirecek?
Sağcı aday istemiyoruz diyenler, Mehmet Yıleri'yi nasıl izah edecek?
Seçim kazandıracak sağcı istemiyorsunuz ama kaybettirecek, zarar verecek olanı istiyorsunuz öyle mi?
Ben sadece bu isimlerin referanslarının net biçimde açıklanmasını istiyorum.
Açıklanana kadar susmam, para karşılığı listeler hazırlandı iddialarını da dinler doğru kabul ederim.
Adamına güvenen arkasında durur savunur.
40 yıllık CHP'lilerin önüne bu şaibeli isimler nasıl geçebilmiştir.
Susun partiye zarar vermeyin diyenler, ya çok saflar ve olanı biteni görmüyorlar ya da bu tezgahın birer parçası durumundalar.
Partisini düşünen herşeyden önce yarının felaket olacağını gösteren bu gelişmelere tepki koyar.
'Benim hırsızım iyidir' diyen sosyal demokrat olamaz.
Diyenin mevcut düzenden yakınmaya hakkı yoktur.
Partisini düşünen onurlu her CHP'li bu rezillikleri kabul etmez.
CHP; her beline silah sokan kolpacının, iş takipçisinin, üçkağıtçının, yalancının istediği gibi elini kolunu sallayarak gireceği, hatta yetmezmiş gibi üstüne de meclis üyesi olabileceği bir parti midir?

http://www.adanahabergazetesi.com.tr/yazi-adam-olan-listesine-sahip-cikar-cikmiyorsa-her-soylenen-dogrudur.html

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°