CHP il başkanları  Ankara’ya çağrıldı
Manşet Haber 28.01.2013 12:02:51 0

CHP il başkanları Ankara’ya çağrıldı

CHP il başkanları Ankara’ya çağrıldı

chp-mansetCHP'deki ulusalcı vekillerin istifa edip Meclis'te İşçi Partisi grubu oluşturacağı iddiaları gündemde bomba etkisi yaratırken, il başkanlarının da Ankara’ya toplantıya çağrıldığı öğrenildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 30 Ocak Çarşamba günü 81 il başkanı ile bir araya geleceği öğrenildi.

İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in sözleri tartışılırken, siyasi kulisler bomba bir iddiayla çalkalanıyor. İddiaya göre, Yeni CHP yönetimine mesafeli duran bir grup ulusalcı milletvekili, partilerinden istifa ederek Meclis’te İşçi Partisi adına grup kuracaklar.

SÜRECİN İÇİNDEYİM
İşçi Partisi Genel Sekreteri Osman Yılmaz, iddiayla ilgili olarak Akşam gazetesinin sorusu üzerine şunları söyledi:

‘Böyle bir temasımız var. Süreç işliyor. Bu nedenle, şu anda şu isimler, şu tarihte gelecek gibi somut bir bilgi vermem doğru olmaz. Süreç açısından bu sıkıntı yaratabilir. Ben de partinin Genel Sekreteri olduğum için sürecin bizzat içerisindeyim.’

Yılmaz, sadece milletvekili değil, belediye başkanı ve belediye meclis üyelerine yönelik de transfer süreci işlediğini öne sürdü.
Teşkilattan sorumlu CHP Genel Başkanı Adnan Keskin ise ortalığı karıştıran iddiayla ilgili olarak ‘Partimizde ufak tefek sorunlar olabilir ama kimsenin bırakıp gideceğini sanmıyorum. Yok öyle bir şey’ açıklamasında bulundu.

LOĞOĞLU’NUN DA ADI VAR

 

‘Yeni CHP’ söyleminden rahatsız olan, eski Genel Başkan Deniz Baykal ve kongrede Kılıçdaroğlu’na bayrak açıp meydan okuyan İsa Gök’ün de aralarında bulunduğu bir grup vekilin yeni yönetime mesafeli durduğu biliniyor.BİR kısmı mevcut yönetime uzak duran, bazıları ise parti yönetiminde yer almasına karşın yeni CHP söylemine karşı olan ve partinin ‘ulusalcı’ kanadında yer aldıkları ifade edilen isimlerden bazıları şöyle sıralanıyor:

Birgül Ayman Güler, Emine Ülker Tarhan, Haluk Koç, Deniz Baykal, Prof. Dr. Süheyl Batum, Prof. Dr. Nur Serter, Prof. Dr. Rıza Türmen, Ayşe Nedret Akova, Bihlun Tamaylıgil, Tanju Özcan, İsa Gök, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Güldal Mumcu, Ali Rıza Öztürk, Dilek Akagün Yılmaz, Muharrem İnce, Faruk Loğoğlu, Osman Korutürk, Ömer Süha Aldan, Osman Kaptan, Gürkut Acar, Arif Bulut, Yıldıray Sapan, Metin Lütfi Baydar.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°