CHP Milletvekili Develi’den Ağır Suçlama
Manşet Haber 10.03.2014 00:59:28 0

CHP Milletvekili Develi’den Ağır Suçlama

CHP Milletvekili Develi’den Ağır Suçlama

TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Üyesi CHP Adana Milletvekili Turgay Develi, Adana’da kendi partisinden seçilen de dahil bütün belediye başkanları ve meclis üyelerinin servetine servet kattığını öne sürdü.  Turgay Develi bu açıklamasını Çukurova Press Gazetesi’nden Sabit Özkeser’e yaptı.  Develi, “Adana’daki bütün belediye başkanları ile meclis üyelerinin bir-iki tanesi istisna yüzde 99’unun servetleri katlanmıştır. ‘Nasıl oluyor, nereden geliyor ?’ diye vatandaş bunu düşünmeli. Adana’da siyaset hırsızlığın aracılığı olmuştur” dedi.

develiVatandaşın yerel seçimlerde oyunu kullanmaya gittiğinde iyi düşünmesi gerektiğinin altını çizen Develi, “CHP ya da bir başka parti fark etmez. İktidara karşı muhalefet yapmamakla suçladıkları partilerin dışında ellerini vicdanlarının üzerine koymalılar. ‘Ben bu ülke soyulurken, bu ülkenin kaynakları tarumar edilirken, ben yoksul yaşarken, bu AK Parti’ye veya şu partiye neden oy veriyorum ?’ diye sorması lazım” diye konuştu.
FAKİRLEŞEN İNSAN VAR MI ?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın bu kadar Karun gibi zenginleşmesinin daha yeni ortaya çıkmadığını da anlatan CHP Adana Milletvekili Turgay Develi, şunları söyledi:
“Bu Bilal Erdoğan’ın altıncı, yedinci gemiciği oldu. 2004’de de vardı bu, 2007’de de vardı bu,  2009’da da vardı bu. Başbakanın dünyanın en zengin başbakanlarından olduğu, iktidarın köylüye zulüm ettiğini, iktidarın işçiye zulüm ettiğini, insanların taşeronlaştırıldığı, işçilerin sendikasızlaştırıldığını, güvencesizleştirildiğini, kıdem tazminatları ile oynandığı yeni ortaya çıkmadı ki bunlar. Vatandaş demokratik yollardan tepkisin dile getirebilmeli. Allah bize akıl vermiş. Akıl melakelerimizi devreye sokmamız lazım, düşünmemiz lazım. Bu yaşadığımız hayata biz mecbur muyuz ? Biz yoksul iken, biz çaresiz iken, biz umutsuz iken, birileri nasıl siyaset yoluyla zenginleşiyor. Bunu sadece AK Parti için söylemiyorum, CHP ve diğer partileri için de söylüyorum; Türkiye’de siyaset yaptığı için fakirleşen, siyaset yaptığı için aile serveti eriyen, yoksullaşan, belediye meclis üyesi olduğu için fakirleşen, belediye başkanı olduğu için fakirleşen, milletvekili olduğu için fakirleşen bir insan gördünüz mü ? Türkiye’de siyaset bir rant aracı haline dönüştürülmüş.”
BAŞKANLARININ ZENGİNLİĞİ
“Şimdi sormak is tiyorum; insanlar neden belediye meclis üyesi ve belediye başkanı olmak isterler ?” diyen Develi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adana’da belediye başkanlığı görevinde bulunan Selahattin Çolak, Aytaç Durak, rahmetli Ahmet Cevdet Yağı,  Ömer Topçu, Ahmet Ünal, Yıldıray Arıkan, Ahmet Zenbilci, Azim Öztürk, Mahmut Çelikcan’ın biliyorum ki; bunların hedefleri onlarca kat kat katlanmıştır. Nasıl oluyor  bu ?  istisnasız Adana’daki bütün Belediye Başkanları, meclis üyelerinin neredeyse yüzde 99’u  (belki bir-iki tane istisna çıkabilir) bunların hepsinin servetleri katlanmıştır. Nereden geliyor. Vatandaş bunu düşünmeli. Siyaset bir hırsızlık aracı olmuştur. Adana’da siyaset hırsızlığın aracılığı olmuştur. Bizim partimiz dahil olmak üzere bütün partiler de belediye meclis üyelikleri için üçer liste, dörder liste verildi. Belediye Meclis üyelikleri için insanlar birbirlerini yediler, ne hakaretler yapıldı, ne tartışmalar yapıldı. Sebep; meclis üyesi olunacak. Meclis üyesi olunca ne oluyor ? emek veriyorsun, çaba veriyorsun, zaman harcıyorsun, üstelik bunun karşılığında yasal olarak aldığın aylık bir 1000 liralık huzur hakkı var. Bunun için mi bu kadar yoğun mücadele veriyorsun? Hizmet aşkın, tutkun, bu halka hizmet için mi ? Bu kadar sene kan revan içinde bırakıyor. Ortada yüz binlerce liralık sıralama paralarından bahsediliyor. Birileri sanki annesinden doğarken belediye meclis üyesi olacağı hep listede olacağı alın yazısı mıydı da hep aynı insanlar sıralamada oluyorlar. Vatandaşımız, seçmenli, Adanalı bunu kendine sormalı. Siyasetçi neden zenginleşiyor, belediye başkanı olanlar neden zenginleşiyor, bütün bunları sorması lazım.”
SİYASİ PARTİLER YASASI DEĞİŞMELİ
Kendi partisinin yanı sıra diğer partilerdeki belediye başkan adaylarının belirlenmesi ve meclis üyeliği için listenin hazırlanması sırasında meydana gelen krizlere de değinen CHP Adana Milletvekili Turgay Develi, “Siyasi Partiler Yasası’nın değişmediği takdirde genel  merkezlerin milletvekili, belediye başkanı, meclis üye adaylarını belirlerken halka sormak yerine, halka gidip halktan çıkmasını sağlamak yerine kendi kalemleriyle yazdığı insanlar olduğu sürece bu sistem sürdüğü sürece bu sistem kirlenmiştir. Bunun çözümü yoktur. Başkasını eleştirme hakkımız yok ama CHP’nin kesinlikle ön seçim yöntemini yaşama geçirmesini istiyorum. Hem de delege yöntemiyle değil, halka, üyeye giderek bunları geçirmesi gerekiyor. Yoksa belediye meclis üyeliği, belediye başkanlığı siyaset bir rant aracı olmaktan çıkarılamaz” dedi.
Adana’daki yerel seçimlerle ilgili partisinin çalışmaları ve şansını da değerlendiren Milletvekili Develi’ye yönelttiğimiz sorular ve yanıtlar şöyle:
-Adana’daki belediye başkanları adaylarının çalışmalarında şu ana kadar sizinle birlikte diğer milletvekilleri neden bulunmadı ?
Meclis çalışmaları geçtiğimiz Pazar günü bitti. Demokratikleşme paketi arkasından HSYK raporu, bu arada çıkarılan Torba Kanunu dolayısıyla çok yoğunluk vardı. Hükümet iktidar seçim öncesinde kendince sıkıntılı gördüğü yasaları meclise getirmek istediler. Bizim Grup Başkan vekillerimiz ile parti yönetimimiz de seçim çalışmalarının meclis tatile girene kadar aksatılmadan yürütülmesi ve parlamentoda bulunmamız gerektiği konusunda talimat vermişti.  Bizde geldik, gittik, çalıştık ama  ağırlığımızı parlamentoya vermiştik. Ama şimdi Adana’da çalışmalarımıza başladık. Diğer milletvekilleri Ümit Özgümüş, Ali Demirçalı ve Faruk Loğoğlu zaten buradaydı fırsat buldukça geliyorduk. Bunlar, kamuoyunda parlamentonun çalışmalarından dolayı bizim sahada az görünmemize yol açtı. İnsanların kafasında başka sorular oluşmamalı.
ADANA MİLLETVEKİLLERİNİN DÜŞÜNCESİ ALINMADI
-Meclis üyelikleri belirlenirken diğer partilerde olduğu listeler kavgası çıktı. Adana’da başkan adayları ve meclis üyelerinin tespit edilmesinde sizlere  soruldu mu?
Siyasette dün yoktur, gelecek vardır. Dünle de ilgili doğruları ya da eksikleri parti içerisinde konuşuyoruz. Tartışıyoruz ve bunlar geçiyor. Çok açık bir şekilde söylüyorum; ne belediye başkanlıkları ne de meclis üyelikleri adaylarının belirlenmesinde ben dahil hiçbir milletvekilimizin düşüncesi alınmadı. Adana ile ilgili ne düşünüyorsunuz,  hangi belediye başkanı adayını öneriyorsunuz, kim olursa iyi olur, hangi meclis üyesini yazarsak Adana’da daha çok oy alırız diye bir tek soru sorulmadı. Bu sıkıntıyı biz yaşıyoruz. Bu sıkıntı bizim şahsi sıkıntımız değil, Adana’da daha iyi bir listenin oluşturulması için daha iyi bir belediye başkan adaylarının belirlenmesi için katkımızı sunabilirdik. Ancak; bu katkı bizden istenmedi. Dolayısıyla bu ortaya çıkan tablodan hem belediye başkanları hem de meclis üyelikleri listesinden bizim sorumluluğumuz yok. Sorumluluğu olanlar şu anda yönetimde bulunan arkadaşlarımız ve Ankara yönetimindeki arkadaşlarımızdır.
BAŞARISIZLIKTA HESABI İL ÖRGÜTÜ VERİR
CHP bizim partimiz. Adana bizim Adanamız. Seçilen hangi arkadaşımız olursa olsun, severiz sevmeyiz, beğeniriz beğenmeyiz, yakın oluruz uzak oluruz, bizim için hiç bir önemi yoktur. Önemli olan siyaset kurumudur. Önemli olan Adana’nın çıkarıdır. Takdir yetkisi elinde bulunduranlar, sorumluluk sahibi olanlar, olumlu ya da olumsuzluk karşısında bunun hesabını verecekler. Adana’ya hesabını verecek olan arkadaşlarımız listelerini yapmışlardır. Saygı duyuyoruz, yetki ellerindeydi, tercihlerine saygı duyuyoruz. Biz de partimiz ve Adana adına elimizden geleni yapacağız.
BİZLER ADANA’DA AĞAÇ KOVUĞUNDAN ÇIKMADIK
-Adana milletvekilleri olarak sizlerin bu konuda görüşlerinizin alınmaması size göre doğru mu ?
Hayır yanlış. Bunu ısrarla söyledik. Hem Genel Başkanımıza hem MYK seçici kurulu üyelerine düşüncemizi söyledik. Bizler Adana’da ağaç kovuğundan çıkmadık.30-35 yıldan bu yana hem siyaset yapıyoruz hem de Adana’da yaşıyoruz. Adana fotoğrafının doğru şekillenmesi açısından, Adana iradesinin de buna uygun şekillenmesi açısından fikirlerimizin, düşüncelerimizin değerli olduğunu düşünüyorduk. Demek ki Adana örgütümüz hem de genel merkezimiz bizim düşüncelerimizin değerli olmadığına karar vermiş. Düşüncelerimizin alınmasına gerek duyulmadığını ortaya koydular. Biz de bunu anlayışla karşılıyoruz. 30 Mart sonrasında eğer onların yaptığı doğruysa tebrik edeceğiz, onların yaptığı yanlış çıkarsa da herhalde onlar bunun hesabını verirler.
-40 yıllık devrimci kimliğiyle tanınan Yalçın Akyol’un MHP’ye geçmesini ve Seyhan’da 1. sırada meclis üyesi adaylığına yerleştirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Yalçın Akyol bir dönem bizim belediye başkanlığını yapmıştır. Adana’da  siyasi bir figür. Onunla ilgili olumlu ya da olumsuz bir şey söylemek şu aşamada bize düşmez. Çünkü artık partimizden ayrıldı, MHP’den meclis üyeliğine seçilmek için çalışıyor. Bu bir tercihtir, bu bir duruştur. Bize düşen bizim kendi partimizde kendi adaylarımıza daha iyi anlatarak siyaseten doğruyu savunmaktır. Gidenin arkasından konuşmak bize yakışmaz. Yalçın Akyol’un tercihi bu olmuştur. Allah yolunu açık etsin.
Akyol MHP adına kendine yakın olan sol seçmenleri partisine oy vermesi konusunda ikna edebilir mi ?
Ben Turgay Develi olarak inançları olan, değerli olan, bunu rafine eden, hayatı boyunca belli bir duruşu ve ilkesi olan bir arkadaşınız olarak; hiçbir siyasi makam ve mevkii için bu inançlarıma ters gelecek bir siyasi yapılanma, başka bir yola girmem. Ben kendimle ilgili hesap verebilirim. Ben hayatım boyunca sosyal demokrat olmuş, yoksulun, işsizin, köylünün zor durumda yaşayan insanların üretilenden daha fazla pay alması için olmasına gerektiğini düşünen, onların  refahının daha da yükselmesi için, Türkiye’de sosyal adaletin sağlanması için çalışan bir siyasal anlayışa mensubumdur. Bu değerlerini savunuyorum. Bu değerlerimde daha çok Türkiye’de zenginlerden yana değil, yoksullardan yana, hükmedenlerden değil, ezilenlerden yanadır tavrım benim. Dolayısıyla ben kendi siyasi çizgi hayatımdan ayrılmam. Çünkü hayatım benim bu. Bütün değerlerimi bunun üzerine kurmuşum. Bir gecede herhangi bir mevki bir makam için ‘Ben Yanlış düşünmüşüm ben başka yere gidiyorum, ben başka bir şey düşünmeye başladım’ diyemem.
BÜLENT ÖZÜLKÜ’NÜN SEYHAN AÇIKLAMASI
-CHP’nin yakından tanıdığı İşadamı Bülent Özülkü’nün bir televizyonda ‘Seyhan’da Zeydan Karalar değil de, Yalçın Akyol veya Tuncay Karatuğ olsaydı kazanma şansı daha çok olurdu. Seyhan’ın kaderini ben belirlerim’ yolundaki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Bizim düşüncelerimiz siyasetin kendisiyle ilgili. Kişilerle değil. Sayın Bülent Özülkü, Sayın Yalçın Akyol yada diğer siyaset yapan, kendilerine göre bir yaşam biçimleri olan, kendilerine göre değerleri ve çevreleri olsalar onlarla ilgili düşüncelerimi söylerim. Ama CHP’nin içerisinde olmayan ve bizim karşımızda olan, siyasal anlayış olarak başka bir yapılanma içerisinde olan ve başka bir yapılanmanın seçim kazanması için mücadele eden insanlar hakkında onlarla ilgili benim değerlendirme yapmak bana düşmez. Eski Belediye Başkan adayımız  Sayın Bülent Özülkü  CHP’den istifa edip ayrılmıştır. Partimizle ilgili bir organik bir bağı yok. Ama tabii ki CHP’den arkadaşları vardır, görüşebilir. Bu durum bizi etkilemez. Daha doğrusu bizi ilgilendirmez. CHP’nin kadroları, milletvekilleri genel merkezimiz partimizin hukuku,  il örgütlerimiz, İlçe örgütlerimiz, adaylarımız, meclis üyelerimiz delegelerimiz, kadrolarımız, adaylarımız biz kendimizi ifade ettiğimiz ölçüde bunu başardığımız ölçüde elbette karşımıza başka siyasi partiler, kişiler, çıkarcı gruplar çıkacaktır. Onlara karşı da mücadele etmemiz gerekiyor. Bununla isimlerle alakası yoktur. Herhangi bir A ya da B partisinin içerisinde siyaset yapanlar da aynı bizim diğer insanlar gibi başarımızı önünde engel oluyor. Onların demokratik hakkıdır. Biz siyasi bir kurumuz. Bizim kendi ilkelerimiz, kendi inançlarımızı, kendi kadrolarımızı kendi değerlerimiz var. Biz hata yapmazsak, biz eksik yapmazsak, kendi değerlerimizi, kendi inançlarımızı bu yoksul halka, zulüm gören halka, çile çektirilen halka, soyulan halka doğru şekilde anlatırsak biz onların temsil iradesini alırız. Kişiler bizim için önemli değil. A şahsı, B şahsı bunların hepsi gelip geçicidir. Bizim kendi yolumuz ve kendi değerlerimiz vardır. Biz bunun peşinden gidiyoruz.
-Adana’nın Büyükşehir ve ilçelerinde CHP’nin şansını nasıl görüyor sunuz ?
Adana’da reel yani gerçek işsizlik oranları yüzde 50’nin üzerinde. Adana 1 milyon 400 bin seçmeni ve 2 milyon 250 bine yaklaşan nüfusu ile okul öğrencileri, emeklileri, ev hanımlarını, köylü nüfusunu çıkarırsanız neredeyse Adana’da çalışan insan yok. Çalışabilir nüfusun yüzde 50’si işsiz. Adana gelirde alınan pay örneğinde olduğu gibi milli gelirden alınan payda dünyanın gelir uçurumu açısından en dramatik sonuçları yaşayan bir şehir. Gelir uçurumu arasında korkunç bir fark var. Genel ortalamaya vurduğumuzda  1 kişi aylık 1 dolarla yaşarken aylık kazancı milyonlar olan insanlar var bu şehirde. Adana’da emekli baba bir eşi var geçindiriyor, bir de çocukları var işsiz. Emekli maaşıyla onlara da destek olmaya çalışıyor. Aynı zamanda bir emekli maaşıyla birkaç aileyi geçindirmeye çalışıyor.
ADANA YOKSUL, UMUTSUZ, ÜRETMEYEN KENT
Adana’da fabrika açılmıyor. Adana’da ihracat rakamları yerlerde sürünüyor. Gaziantep 8  milyar dolar iken yıllık ihracatı,. Adana’nın ki 1,5 milyar dolar bile değil. Üstelik Adana’nın nüfusu daha fazladır. Ayrıca sanayiyi öğreten de biziz onlara. Köylünün, çiftçinin Adana tarım ekonomisine bağılıdır. Gübrenin, mazotu fiyatı 5 kat artarken,  pamuğun, buğdayın, soyanın, mısırın fiyatı 1.5 kat artıyor.  Ve artık Adana Çukurova ‘da dışarıdan gelen ilçelerimizden Adana’ya göç geliyor. Adana yoksul ve umutsuz bir kent. Adana üretmiyor, Adana tüketimle zorlanmış. İnsanlar kredi kartlarını çevirmekle meşguller. Emeklilerin yoğun olarak yaşadığı  bir kent. Bir insan yoksul ise, bir insan umutsuzsa, bir insan çaresizse, umut olabilecek, derdine çare olabilecek, kendisinin daha iyi bir refah düzeyi sağlayabilecek siyasi partiye oy verir. Bunun adı Adana ve Türkiye’de CHP’dir. Nedeni de; 11 yıldan beri  AK Parti’nin ortaya çıkardığı  fotoğraftır anlattığımız fotoğraf. Zaten Bunun alternatifi sosyal demokratlardır. Ezilenden yana, soyulandan yana, zulüm görenden yana, onların çıkarını savunan parti CHP’dir. Bu tabloya göre Adana’daki yaşayanların işsizlerin, yoksulların, emeklilerin, taşeronların CHP’ye oy vermesi gerekiyor. Dolayısıyla bu neden ve sonuç açısından baktığımızda CHP’nin Adana’da seçimleri alması gerekir. Kimi adayı çıkarırsa çıkarsın, yoksul halkın bu şehirde yaşayan insanların CHP’ye oy vermesi gerekiyor. Bu benim iddia. Bu olması gereken bütün dünyada genel tablonun içerisinde olması gereken doğrusu budur. Bunun  30 Martta sandığa gidildiğinde doğru olup olmadığına hep beraber bakacağız. Belediye başkanlığı seçimlerinde yöresel etkiler, demokratik etkiler, adaydan kaynaklanan eksiler ve artılar olabiliyor. Ama bunlar genellikle çok fazla sonucu belirleyecek ilişkiler değildir. Dolayısıyla CHP’nin böyle yoksul bir şehirde, insanların zulüm gördüğü, sıkıntı çektiği b.ir şehirde bir alternatif bir seçenek olarak halkın görmesi gereken bir partidir. Burada CHP’yi Büyükşehir ve ilçelerinde favori görüyorum. Bu tabloya göre biz Adana genelinde yüzde 60 yüzde 70 oranında oy almamız gerekir.
AYTAÇ DURAK’IN MHP’Yİ DESTEKLEMESİ
Adaylığı bizim açımızdan hiç bir anlam ifade etmiyor. Ne bağımsız aday olarak iken ifade ediyordu ne de tercihini çekilip MHP’ye destek vermesiyle. Bizi hiç ilgilendirmiyor. Bizim gündemimizin dışındadır. Çünkü biz Aytaç Durak’ın toplumda karşılığı olmadığını biliyoruz. Zaten CHP’nin Aytaç Durak’ı aday yapmak için hiçbir zaman gündemi olmadı. Kendisi çok istedi. Kendisi çok kendini tartıştırdı. CHP içerisindeki özel ilişki geliştirdiği insanlar vasıtasıyla CHP’ye girmek istedi. Ama CHP çok kararlıydı. Çünkü CHP, Aytaç Durak’ı hile ile seçim kazandığını, Adana’ya ihanetleri olduğunu, Adana’da CHP’den aday gösterilmesi durumunda namuslu, yurtsever partili Adanalılar’ın ona oy vermeyeceğini bildiği için hiç gündemine dahi almadı. Allah yolunu açık etsin, hayatında başarılar diliyoruz. Uzun ömürler diliyoruz. Adana’nın gündeminden düştüğü için, Adana’nın katline sebep olduğu için Adana’ya bu kadar kötülük ettiği için umarım halkın vicdanında bir gün yargılanır ve sonucuna katlanır.  SABİT ÖZKESER-ÇUKUROVA PRESS

 

YAZARLAR

35.8° / 20.3°