CHP Suriyelilerin  Kampında
Manşet Haber 11.05.2016 16:17:39 0

CHP Suriyelilerin Kampında

CHP Suriyelilerin Kampında

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Ayhan Barut, CHP Mülteci ve Sığınmacıların Sorunlarını Araştırma Komisyonu üyesi, Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen ve Sarıçam İlçe Başkanı Celal Güven, Sarıçam ilçesindeki Suriyelilerin kaldığı çadır kentteki yaşam koşullarını yerinde inceledi.chp_suriyeliler_kampi (1)

Barut ve Av. Türkmen ilk olarak Sarıçam Kaymakamı Ali Murat Kayhan ve kamp yetkililerinden çalışmalar hakkında bilgiler aldılar.

Kaymakam Kayhan, 10 bin 410 kişinin barındığı mülteci kampının 1’i Türkmen, 14’ü Arap mahallesi olmak üzere 15 mahalleden oluştuğunu kaydetti. Kamp dışında yaklaşık 150 bin Suriyelinin kentte yaşadığını dile getiren Kayhan, Sarıçam Mülteci Kampı’nın burada yaşayan Suriyelilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlendiğini vurguladı.chp_suriyeliler_kampi (2)

36 FARKLI KURS VERİLİYOR

Suriyeli çocukların okula devam oranının yüzde 95’ler seviyesinde olduğunu belirten Kayhan, kampta  kreşten liseye dek eğitim verildiğini söyledi. Halk Eğitim Merkezi’nde 36 farklı kurs verildiğini anlatan Kayhan, seracılık kursunun büyük ilgi gördüğünü ifade etti.chp_suriyeliler_kampi (3)

Konaklama merkezi olarak da adlandırılan kampta adli olayların yok denecek kadar az olduğunu belirten Kayhan, Türkiye yasaları gereğinde ikinci ya da 18 yaş altı evliliğe izin verilmediğini kaydetti. Suriyelilerin kent merkezine sadece izin alarak gidebildiğinin altını çizen Kaymakam Kayhan, “Suriyeli misafirlerimizin rahat etmesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” dedi.

TÜRK BAYRAĞIYLA KARŞILAMAchp_suriyeliler_kampi (4)

CHP İl Başkanı Barut, Adana Milletvekili Av. Türkmen ve Sarıçam İlçe Başkanı Güven, Kaymakam Ali Murat Kayhan’la birlikte kamptaki ortak kullanım alanlarını gezdiler.

El becerilerinin geliştirilmesini amaçlayan etkinlikleri yapıldığı çadırda CHP’lileri Suriyeli çocuklar Türk Bayrağı ile karşıladılar.  Yaptıkları resimleri CHP’lilere gösteren Suriyeli çocuklar Türkçe ve Arapça şiirler de okudular.

Halk Eğitim Merkezi’nin kurslarına devam eden Suriyelilerle de görüşen Barut, Av. Türkmen ve Güven, daha sonra seraları ziyaret ettiler.chp_suriyeliler_kampi (5)

SAVAŞ SON BULSUN ÇOCUKLAR MUTLU OLSUN

Ülkelerindeki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin zor koşullarda yaşam mücadelesi verdiğini dile getiren CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, “Suriye’deki özellikle çocuklar üzerinde ağır olumsuz etkilere neden savaşın bir an önce son bulması ve barış ortamının sağlanması en büyük dileğimizdir. Her ne kadar bu çadır kentlerde misafirlerimizin rahat etmesi için tüm imkanlar seferber edilmiş olsa da insan için memleketi, vatanı vazgeçilmezdir” diye konuştu.

TÜRKİYE MÜLTECİ KAMPINA DÖNÜŞECEK

“Suriye’de 5 yıldır yaşanan iç savaş sonrası ülkesini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin yaklaşık 3 milyonunun Türkiye’ye sığındığına işaret eden TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen ise 200 bine yakın sığınmacının da Adana’ya yerleştiğini söyledi.

Türkiye’de bulunan Suriyelilerin yüzde 90’ının da kamp dışında ülkenin dört bir tarafına dağılmış halde olduğunu belirten Av. Türkmen, “Son dönemlerde; ABD ve Avrupa, Suriye’ye bakışını ve politikasını değiştirirken,  Suriye’de yaşanan iç savaşa taraf olan AKP hükümetinin yanlış politikasını halen inatla devam ettirmektedir. Ülkemizde 3 milyonu bulan Suriyeli mülteci sayısı, Haziran ayında yürürlüğe girecek Geri Kabul Anlaşmasıyla Avrupa’ya giden Suriyeli ve diğer ülkelere mensup mültecileri 3 milyar Euro karşılığında geri alacağız ve ülkemizdeki mülteci sayısı kat be kat artacaktır. Türkiye adeta mülteci kampına dönüşecektir” şeklinde konuştu.  chp_suriyeliler_kampi (6)

“GÖÇ VE ENTEGRASYON BAKANLIĞI KURULMALI”

Dünyanın dört bir yanında yaşanan mülteci hareketleri incelendiğinde, mültecilerin yüzde 90’inin ülkelerindeki sorunlar bittikten sonra ülkelerine geri dönmediğinin görüldüğünü kaydeden Av. Türkmen, “Bu tespite göre şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki,  Suriye’deki savaş bittiğinde ülkemizdeki mülteciler kalıcı olarak ülkemizde bulunacaklardır. Bu gerçekten hareketle Türkiye’nin Suriyeli mülteciler konusunda çözüm üretecek kesin politikalara ihtiyaç vardır. Şuan hükümetin yaptığı sadece onları barındırmak, karınlarını doyurmak ve üzerlerini örtmekten ibarettir.  Bu ise daha da büyüyecek olan mülteci sorununa çözüm getirmekten uzak sığ bir yaklaşımdır.  Bu insanlık dramını hafifletmek, çektikleri acı ve yıkımları en aza indirmek, insanca bir yaşam olanağı sunmak için kurum ve kuruluşlarımızın bu konudaki çabaları, ülkemizdeki sığınmacı sayısının çokluğu karşısında yetersiz kalmaktadır Başından beri CHP olarak dile getirdiğimiz; mültecilerin ülkemize entegrasyonunu sağlayacak, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunları giderecek çözüm öneri ve politikaları üretecek bir Göç ve Entegrasyon Bakanlığı kurulmalıdır” ifadelerini kullandı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°