CHP’DA ADAN ÖRGÜTLERİ İSTİFALARLA BOŞALIYOR
Manşet Haber 8.10.2018 21:25:47 0

CHP’DA ADAN ÖRGÜTLERİ İSTİFALARLA BOŞALIYOR

CHP’DA ADAN ÖRGÜTLERİ İSTİFALARLA BOŞALIYOR

Cumhuriyet Halk Partisi’nde yerel seçimlerle ilgili takvim açıklandı. CHP’de ilk istifa İmamoğlu İlçe Başkanı Kasım Karaköse’den geldi.
CHP’nin İmamoğlu ilçe danışma kurulundan sonra ilçe başkanlığından istifa ederek Belediye Başkan aday adayı olduğunu açıklayan Kasım Karaköse’den sonra ikinci istifa bugün Sarıçam İlçe Başkanı Celal Güven’den geldi. Celal Güven sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“4 Yıldır görevde bulunduğum CHP Sarıçam İlçe Başkanlığı görevimi yarın saat 13.00 de İstifa Dilekçemi CHP Adana İl başkanlığına vererek sonlandıracağım. Görev sırasında desteğini esirgemeyen basta yönetim kurulu arkadaşlarıma ve tüm partili arkadaşlara ve tüm Adana halkına teşekkür ederim. Partimin her zaman emrindeyim. Önümüzdeki Yerel seçimlerde İnşallah CHP Basta Büyükşehir olmak üzere tüm ilçeleri kazanacaktır. CHP Sarıçam İlce Başkanı Celal Güven”
CHP’de 19 Ekim’e kadar Seyhan İlçe Başkanı Abeydullah Kolcu, Çukurova İlçe Başkanı Zihneti Emre, Yüreğir İlçe Başkanı İsmet Yüksel, Ceyhan İlçe Başkanı Kadir Aydar, Saimbeyli, Pozantı ilçe başkanlarının da önümüzdeki günlerde görevlerinden istifa ederek belediye başkanlıkları ya da belediye meclisi üyeliğine talip olacakları öğrenildi.
Bu arada, CHP Adana İl yönetiminde Metin Taştan, Teyfik Ongun, Hatice Çubukçu, Kadriye Aşşık ve Güngör Göçer’in de görevlerinden istifa ederek Belediye Meclisi üyeliğine başvuracakları öğrenildi. CHP İl disiplin Kurulunda da bir istifa yaşandı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°