CHP’de Kota Tartışması
Manşet Haber 21.02.2014 00:47:23 0

CHP’de Kota Tartışması

CHP’de Kota Tartışması

Meclis Üyeleri Listesi bugün rukiye_cinkilic_chpAskıya Çıkıyor

 

CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Avukat Rukiye Alpay Cinkılıç, belediye meclis üyeliklerinde yüzde 33 kadın kotasına uyulup uyulmadığının kontrol edilmesini ve itirazların bireysel olarak ilçe seçim kurulu başkanlıklarına yapılmasını istedi.

İl Kadın Kolları Başkanı Cinkılıç, ilçe kadın kolu başkanlarına gönderdiği yazıda şöyle dedi:

“Öncelikle ilçenizdeki Belediye Meclis Üyeliklerinde %33 cinsiyet kotası uygulanıp uygulanmadığını kontrol ediniz.
21.02.2014 tarihinde ilçelerde aday listelerinin askıya asılmasıyla cinsiyet kotası için itiraz süresi başlayacak ve cinsiyet kotası için itiraz süresi 22.02.2014 tarihinde saat 17:00'de son bulacaktır.
İtiraz aday tarafından, İlçe Seçim Kurullarına, bireysel başvuru ile yapılmalıdır. Cinsiyet kotası uygulanmayan ilçelerden aday adayı olan arkadaşlarımız için dilekçe örneği ektedir.
Rukiye Çinkılıç- CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı

21.02.2014
İLÇE SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞINA
Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğünün 61/a maddesine göre %33 cinsiyet kotası bulunmaktadır. İlçemiz Seçim Kurulu’na bildirilen Belediye Meclis Üyesi Adaylarında %33 cinsiyet kotası gerçekleşmemektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi …………. ilçemizde cinsiyet kotası gerlekleşmediği için itiraz ediyorum. Cinsiyet kotasına göre düzenlenmesini arz ederim.

ADI-SOYADI



 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°