CHP
Manşet Haber 22.09.2016 03:03:29 0

CHP'DE SANDIK ÇEVRESİ ÖRGUTLENMESİ

CHP'DE SANDIK ÇEVRESİ ÖRGUTLENMESİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Örgütü, 2019’da yapılacak yerel ve genel seçimler için üç yıl önceden başlattığı çalışmalarını hızlandırdı. Parti İçi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı, Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’nın koordinasyonunda uygulanmaya başlanan “Sandık Çevresi Örgütlenmesi”yle (SÖRE) ilgili çalışmalar masaya yatırıldı.
CHP Adana İl Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıya, Prof. Dr. Atıcı, Adana İl Başkanı Ayhan Barut, İl Sekreteri Zihneti Emre, İl Eğitim Sekreteri Şeniz İl, İl Bilişim Sorumlusu Ahmet Dardağan, örgütlerden sorumlu il başkan yardımcıları Yüksel Karaaslan, Mehmet Şahbaz ve SÖRE Bölge Koordinatörü Av. Mustafa Çinkılıç katıldı.
OYLARDA ARTIŞ OLACAK
Yurt genelinde yapılan sandık çevresi örgütlenmesiyle ilgili çalışmalar hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Atıcı, her sandıkta biri kadın biri erkek olmak üzere en az iki kişinin aldıkları eğitimin ardından görev yapacağını ve sadece atandıkları sandıklarda oy kullanan seçmenden sorumlu olacağını söyledi. Eğitimlerin önemine işaret eden Prof. Dr. Atıcı, sandık çevresi örgütlenmesinin, CHP’nin oy oranlarında önemli bir artışa neden olacağını sözlerine ekledi.
İL ÖRGÜTÜ KARARLI
CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, İl ve ilçe örgütleri, kadın ve gençlik kollarıyla birlikte sandık çevresi örgütlenmesini uygulamakta kararlı olduklarını belirtti. Sandık çevresi örgütlenmesinin devrim niteliğinde olduğunu ifade eden Barut, olası bir erken seçime karşı eğitim ve örgütlenme çalışmalarını hızlandıracaklarını kaydetti.
Türkiye’nin siyasal iktidarın 14 yıldır uyguladığı yıkım politikaları, terör, 15 Temmuz darbe girişimi ve OHAL uygulaması nedeniyle her geçen gün daha fazla CHP iktidarına ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Barut, “Türkiye’nin istikrarlı sosyal demokrat politikalarla yönetilmeye ihtiyacı var. Türkiye’yi içinde bulunduğu açmazdan, kaotik ortamdan çıkaracak, toplumsal barışı sağlayıp halkı rahatlatacak, refah düzeyini artıracak, gençlerin geleceğe umutla bakmasına sağlayacak tek parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu bilinçle toplumun tüm kılcal damarlarına CHP’yi ve CHP’nin halkçı, laik, demokrat politikalarını, Atatürk ilke ve devrimlerini aşılayacağız” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°