CHP
Manşet Haber 10.08.2020 14:00:39 0

CHP'DE YURTTAŞ OYALANIYOR MU?

CHP'DE YURTTAŞ OYALANIYOR MU?


Gündemin konusu bitmiş, insanlar yaşamlarında uğraşacak “bir şeyler” arıyormuş da bulamıyormuş gibi CHP ile Muharrem İnce’yi konuşuyor!





Küresel salgın covid 19 yenilmiş gibi,





Yurttaşların doyumu sağlanmış gibi,





Dar gelirli yurttaş yaşamında hoşnut gibi,





İşsizlik diye bir sorunumuz yokmuş gibi,





Eğitim konusu velileri sevindirmiş gibi,





Üretici döviz dalgalanmasından etkilenmeyecekmiş gibi…





Muharrem İnce CHP’den ayrılacak mı, ayrılırsa parti kuracak mı, kurarsa CHP’yi bölebilecek mi, bölerse AKP rahatlayacak mı, rahatlarsa ülke kanatlanıp uçacak mı?





Nedenini sormalı…





***





“İktidar” ne denli pembe tablolar çizmiş olsa da, halkın yaşamını dile getirenleri “askıdaki” beyinlerinin ölçütünde değerlendirip “köpekler havladı” şeklinde yorumlamış olsalar da…





Televizyon ekranlarına düşen, dinlence köşelerinden gelen görüntüler gibi değil yaşam!





Hele “iktidarın” çizdiği gibi hiç değil!





“İktidarın”; CHP-İnce çatışmasını zevkle izlemesi, tartışmanın daha uzun sürmesi için yakarması, kendi içlerinden kopup parti kuranlardan ayırması, gündemin üzerine abanması boş/ gerekçesiz değil!





“İktidarın” işine bu geliyor!





CHP’deki anlaşmazlık, “iktidar” için düğün-dernek olacak!





Salgın nedeniyle yasaklanan düğün-dernekle benzerliği olmasa da “iktidarı” sevindirecek!





Peki, CHP bu yanlışın neresinde?





***





CHP’nin üst koltuklarında oturanların “söz” dinlediğini, yurttaşın yaşamına odaklandığını, bunu içtenlik gösterebildiklerini söyleyen var mı bilmiyorum…





CHP, kendi “iç dinamiklerinden” daha çok, korkak bir “küçük burjuva” partisidir!





Özünde taşıdığı “korkaklığı”, her seçim dönemini “korku” düşlemiyle süslemiştir!





Asıl olan yurttaşın yitirdiği yaşam bağı, ya da ülkenin gittiği yerden daha çok; üst koltukları dolduranların yerlerinin sürekliliği, her partide olduğu gibi…





Şu an mecliste bulunan milletvekilleri araştırılacak olsa, kanımca yaşamlarında “meclis” dışında bir yer bilmeyenlerden oluşan çoklu bir isim listesi ortaya çıkacaktır!





Hiçbir zaman; “bilen” olarak geride durmayı, “bilen” olarak seçici olmayı, “bilen” olarak danışılması gereken isimler olarak kalmayı istemeyecekleri gibi…





Hep listelerin ön sıralarında olmak için kulis yapacaklar,





Hep yeni isimleri tırpanlayanlar olacaklar,





Hep o koltuklarda oturan olacaklar…





CHP’li ne bunları istiyor, ne de bunların “tıpış tıpışlarına” kulak veriyor!





***





Ekonomi önemli bir konudur!





Açlık, yokluk, işsizlik, doyumsuzluk…





“İktidarları” sarsar, koltuklarından düşürür, yurttaşın “yeni” seçenekler aramasına neden olur!





Ülkemizin yaşadığı kısır-döngüde, “muhalefetin” güçlenmemesini gerektirecek en küçük olasılık yokken, her şey “iktidara” yarar sağlıyor!





Yurttaş güveneceği, sırtını verebileceği bir dayanak peşinde…





Genel seçimde olmasa da, yerel seçimde bunun ipuçlarını verdi; CHP birçok anakent belediyesini kazandı!





“İktidarın” yıllardır tırnağı ile kazıdığı “ideolojik” yapılanmasını görülür biçimde ters-yüz etti!





Salt bunlar yurttaşın sevinmesine yetmiyor olmalı ki;





AKP üye sayısını yüzbin artırmasına karşın,





CHP’nin üye sayısı ikibinin üzerinde azalmış!





Özellikle bir yerel başarının arkasındaki somut güce karşın, artması gerekirken azalıyor!





CHP gibi;  kendi “iç dinamikleri” olan, ancak korkak bir “küçük burjuva” partisi olmaktan kurtulamayan yapıların seçmenlerinin “ayrı” bir duruşu olduğu unutulmamalı…





Ağrılarında/ sancılarında/ dellenmelerinde/ yetememezliklerinde gerekçe dinlemezler!





***





Belli-başlı anakent belediyelerinin alan CHP’nin tüm örgütlerinde tepkiler gözlemlenirken; yıllardır gönlünü buraya adayan yurttaşın bir başına kaldığı, geçmişin zorluklarını yaşadığı, özlemini duyduğu yapılanmayı bulamadığı, geçmişin doyumsuzluğundan kurtulamadığı ap-açık ortadayken “üye sayısının” eksilmesi bir zorunluluk!





Üç-beş tane isim “üst koltukları” zapt etsin, diye değil hiçbir şey!





Şimdi, “iktidar” neden Muharrem İnce’yi konuşmasın, diye düşünüyorum!





Covid 19, ekonomi, işsizlik, çöken eğitim… Bunların hiç biri Muharrem İnce kadar “güçlendirmeyecektir” kendilerini.





Yılmaz Güney’in ünlü “Arkadaş” filminden bir sahne anımsadım…





Köyde, yabancılar, köylünün yoksulluk fotoğraflarını çekerken küçük burjuva sembolü Cemil’in “engel olalım, çektirmeyelim, karşı gelelim” sözüne, Azem “turistlere değil, yoksulluğumuza engel olmalıyız, yoksulluğumuzu durdurmalıyız önce; işte o zaman turistler bizim yoksulluğumuzun fotoğrafını çekemez” diyor.





***





Öyle görülüyor ki…





CHP kendi “iç dinamiklerini” savsakladıkça, görmezden geldikçe, duymadıkça, koltuğu yeğledikçe…





Bu gün Muharrem İnce, yarın bir başkası, bir güne bir başkası…





Aklıma şu da gelmiyor değil;





Parti içerisinde bir grup; iktidar olmak gibi, yurttaşın yaşamına katkı yapmak gibi, ekonominin düzelmesini istemek gibi bir tutum içerisinden olmaktan daha çok, AKP’nin “iktidar” sürecinin uzamasını istiyor gibi…





Yurttaşı oyalıyor gibi…





Yaşananların başka bir açıklaması da yok!






Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.9° / 14.2°