CHP’den Ankara’da Kadın Kurultayı
Manşet Haber 1.10.2013 22:12:36 0

CHP’den Ankara’da Kadın Kurultayı

CHP’den Ankara’da Kadın Kurultayı

rcinkilic_chpCHP İl Kadın Kolları Adana’da Danışma Toplantısı düzenledi. CHP’li kadınlar ve sivil toplum örgüt temsilcileri İl Kadın Kolları’nın Çukurova Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdiği toplantıda görüş ve önerilerini paylaştı. Kadın sorunlarını ve seçimleri konuşan kadınlar, kadın dayanışmasının güçlendirilmesi için çalışma kararı aldı.

Çok sayıda kadının katılımıyla gerçekleştirilen toplantı şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Danışma Toplantısı’nda ilk sözü alan CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Nurlu Erkan, 4-5-6 Ekim'de Ankara'da Kadın Kurultayı düzenleneceğini bildirdi. Adana'da düzenledikleri toplantıda çıkacak sonuçları kurultayda paylaşacaklarını aktaran Erkan, 'Burada sizin konuştuklarını dinlemeye, çözüm önerilerini almaya geldik' dedi. Başbakan’ın açıkladığı demokratikleşme paketini eleştiren Erkan, paket içerisinde kadınlara önemli bir yer verilmediğini söyledi. Erkan, “Haklarımızı almak için mücadele edeceği, çaba göstereceğiz” diye konuştu.
KADINLAR AKTİF SİYASETTE
chpkadin_aday
Toplantıya katılan kadınlara teşekkür eden CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Rukiye Çinkılıç ise, kadınların aktif siyasette etkin rol almaları gerektiğini belirtti. CHP'li kadınların yerel seçimlerde de aktif görevler üstlendiğine dikkat çeken Rukiye Çinkılıç, 'Kadın koruyucudur, titizdir, can verendir, barışçıldır, üretkendir. Bu özelliklerimizi belediye başkanlıklarına ve meclis üyeliklerine yansıtırsak neler olmaz? Gelin beraber daha güçlü mücadele edelim' dedi.
CHP’de peş peşe gelen uygulamaların kadınları cesaretlendirdiğini belirten Av. Çinkılıç, şöyle konuştu:
”CHP’de bu seçimlerde kadın aday adayı patlaması yaşanmaktadır. Kadınlar artık emeğimiz var, sözümüz de olacak demişlerdir. Adana yerelinde Büyükşehirde 1, Çukurova’da 5, Karaisalı’da da 1 belediye başkan aday adayımız var. Yüzlerce arkadaşımız meclis üyelikleri için başvurmuştur. Neden kadın yöneticiler dersek; kadın şefkatlidir, kadın koruyucudur, kadın titizdir, kadın birliğin ve dirliğin devamından yanatır. Kadın bütçesini ve hesabını bilir. Kadın aç kalır ama aç bırakmaz. her şeyden önce kadın yenilikçidir. Kadın dirençli ve inandığı konuda inatçıdır. Kadın hayatın ta kendisidir. Cana can verenin can alması mümkün değildir. Bu nedenle kadın barışçı ve uzlaşmacıdır. Bu özellikleri belediye başkanlıklarına ve meclis üyeliklerine yansıttığımızda neler olmaz. Kadınlar yıllarca hep siyasetten hoşlanmıyorlar gibi algılanmış ve algılatılmıştır. Oysa kadın tam da siyasetin içindedir.”
CHP İl Kadın Kolları Genel Sekreteri Elif Uzun ve İl Eğitim Sekreteri Rukiye Sayar’ın da birer konuşma yaptığı toplantıya CHP PM Üyesi Gökçe Pişkin, İlçe Kadın Kolları Başkanları, sivil toplum örgüt temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°