CHP Adayını Kurşunlayan Yakalandı
Manşet Haber 28.05.2015 09:55:54 0

CHP Adayını Kurşunlayan Yakalandı

CHP Adayını Kurşunlayan Yakalandı

CHP Adana 1. Sıra Milletvekili Adayı Av. Elif Doğan Türkmen’i  2 ayağından silahla yaralayan eski müvekili Ali Fuat E. yakalandı. CHP Adayını kuyrşunlayan Elibol,  'İstesem kafasına sıkardım.. Bunu Kılıçdaroğlu’nun bilmesi gerekiyor' şeklindeki açıklaması dikkat çekti.

Olayı gerçekleştirdikten sonra kiraladığı otomobili terk edip kaçan Ali Fuat E, Emniyet Müdürlüğü tarafından oluşturulan özel ekip tarafından Seyhan ilçesi Yeşiloba Mahallesi’ndeki Sanayi Sitesi’nde tornacılık yapan bir arkadaşının atölyesinde yakalandı..
CHP Adayı Türkmen’i bacaklarından silahla yaralayan Ali Fuat E. yakalandıktan sonra polis tarafından Adli Tıp Kurumu’na kontrole getirilirken gazetecilere yaptığı açıklamada, '2009 yılında büyük bir iş adamıydım, 703 bin lira paramı yedi.. Halkın bunu bilmesi için 5-6 yere başvurdum.. Hiç kimse cevap vermedi.. Kendim bu işi yapmak zorunda kaldım.. İstesem kafasına da sıkabilirdim.. Fakat sadece dizlerine birer tane kurşun sıktım. Benim 25 yıllık avukatımdı.. 703 bin lira para için vekalet vermiştim, hesabımdan kendisi çekti. Ben 2009 yılında Seyhan Vergi Dairesi’nde ilk 100’e giren vergi rekortmeniydim.. Beni ve benim gibi çok sayıda kişiyi mağdur etti.. Bunu sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilmesi gerekiyor. Paramı ödemesi için defalarca uyardım, beni sürekli tehdit etti. Mecbur kaldım, ben de silah kullandım.. Yaptığım için pişman değilim.. 703 bin lira alacağım var resmi belgeli.”iddiasında bulundu.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°