CHP’Lİ AYHAN BARUT: 36 MİLYON KİŞİ BORÇLU
Manşet Haber 23.11.2022 23:57:09 0

CHP’Lİ AYHAN BARUT: 36 MİLYON KİŞİ BORÇLU

CHP’Lİ AYHAN BARUT: 36 MİLYON KİŞİ BORÇLU






Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, ekonomide yaşanan zindan karanlığına dikkat çekip AKP iktidarını sert sözlerle eleştirdi. Vatandaşların bankalara ve finansman şirketlerine olan borcunun son 6 ayda 313 milyar lira artarak toplamda 1 trilyon 425 milyar liraya çıktığını,  vurgulayan Barut, 'Bankalara bireysel kredi borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 2 milyon kişi artarak 36 milyon 671 bin kişiye yükseldi. İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı ise son bir yılda 463 bin adet artarak 23 milyon 592 bine çıktı. Ülke ekonomisini batırıp halkın yaşamını zindana çeviren bu zalim karanlıktan ilk seçimde kurtulacağız!' dedi.
'İKTİDAR ALGIYLA GÜNÜ KURTARMA PEŞİNDE'
AKP yönetimindeki Türkiye'nin her alanda derinleşen sorunlarla boğuştuğunu ifade eden Ayhan Barut, her geçen gün bu sorunların daha da büyüdüğüne dikkat çekti. Esnafından çiftçisine, öğrencisinden işsizine, emeklisinden işçisine herkesin kanayan yaralara çare aradığını bildiren Barut, iktidarın bu acı gerçeği kabul etmek ve çözüm üretmek yerine algı operasyonlarıyla günü kurtarmaya çalıştığını söyledi.
CHP TBMM Grubu'nca hazırlanan ekonomi raporuna işaret ederek verileri paylaşan Ayhan Barut, vahim tabloyu şu sözlerle paylaştı:
'Maalesef ülkemizin vadesine bir yıldan daha kısa süre kalan dış borcu ise 185.3 milyar dolar oldu. Özel sektörün toplam dış borcu bu yılın ilk 9 aylık döneminde 334 milyon dolar artarak 235 milyar dolara yükseldi. Merkezi yönetim bütçesi, Ekim ayında 83.3 milyar lira açık verip yılın ilk 10 aylık döneminde bu açık 128.8 milyar liraya çıktı. Vatandaşların bankalara olan borcu son bir haftada 21.1 milyar lira, son 6 ayda 313 milyar liralık arttı. Yurttaşlarımızın bankalara ve finansman şirketlerine olan konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı borcu 1 trilyon 425 milyar lirayı fırladı. Vatandaşların vadesinde ödeyemediği için bankalar tarafından icraya verilen ve henüz varlık yönetim şirketlerine devretmedikleri takipteki borçları ise 30.6 milyar liraya yükseldi. Vatandaşların varlık yönetim şirketlerine olan 32.9 milyar, TOKİ’ye olan 27 milyar lira borcu eklendiğinde toplam borcu 1 trilyon 485 milyar liraya çıktı. Vatandaşların bankalara olan borcunda yıl başından bu yana 400 milyar liralık, toplam borçlarında ise 402 milyar liralık artış yaşandı. Bankalara bireysel kredi borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 2 milyon kişi artarak 36 milyon 671 bin kişiye yükseldi. İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı ise son bir yılda 463 bin adet artarak 14 Kasım itibariyle 23 milyon 592 bine çıktı.'
'HALKIMIZ ZİNDAN HAYATI YAŞIYOR'
İkinci yüzyılına girmeye hazırlanan Türkiye Cumhuriyeti'nin iktidarın sorumsuz ve yanlış politikaları sonucu tarihinin en büyük siyasi ve ekonomik kriziyle karşı karşıya bırakıldığını dile getiren Ayhan Barut, 'AKP eliyle ülkemiz ekonomisi derin bir kriz yaşamakta, yurttaşlarımız zindana dönen bir hayat sürmekte. Esnafından çiftçisine, emeklisinden işçisine toplumun tüm kesimleri kan ağlıyor, çözüm için feryat ediyor. Bu vahim ötesi tablonun sorumlusu AKP iktidarı ise çare bulmak yerine algı operasyonlarıyla, lafı eğip bükerek, gerçekleri saptırarak günü kurtarmaya çalışıyor. Ülke ekonomisini batırıp halkın yaşamını zindana çeviren bu zalim karanlıktan ilk seçimde kurtulacağız!' diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°