CHP’Lİ BULUT DOĞALGAZ VE ELEKTRİK FATURALARI İÇİN MECLİS ARAŞTIRMASI İSTEDİ
Manşet Haber 21.01.2020 10:17:15 0

CHP’Lİ BULUT DOĞALGAZ VE ELEKTRİK FATURALARI İÇİN MECLİS ARAŞTIRMASI İSTEDİ

CHP’Lİ BULUT DOĞALGAZ VE ELEKTRİK FATURALARI İÇİN MECLİS ARAŞTIRMASI İSTEDİ

 

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, kamu-özel ortaklığıyla yapılan projeler nedeniyle oluşan kamu açıklarının faturasının vatandaşın sırtına zam olarak yüklendiğini bildirdi. Bulut, fahiş doğalgaz ve elektrik faturalarının vatandaşın bütçesine etkisinin belirlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, fahiş doğalgaz ve elektrik faturalarının vatandaşın bütçesine etkisinin belirlenmesi için Meclis Araştırması açılması istemiyle TBMM Başkanlığına önerge sundu.
Bulut, iktidarın kamu-özel ortaklığı ile yapılan ve milyarlarca TL’ye mal olan şehir hastaneleri, köprüler, otoyollar, tüneller, havaalanı, elektrik santralleri nedeniyle oluşan kamu açıklarının faturasını vatandaşın sırtına yüklediğini iğneden ipliğe her şeye zam yaptığını bildirdi. Bulut, şirketlere garanti ödemelerin yükünün bütçeye her geçen gün arttığını, akaryakıttan gıda maddelerine, elektrikten toplu taşımaya peş peşe yapılan zamlardan nasibini tüm dünyada fiyatı düşen doğalgazın da aldığını kaydetti.
DOĞALGAZA 5, ELEKTRİĞE 7 KEZ ZAM
Türkiye’de, konutlarda doğalgazın, kış aylarında yaz aylarına göre yaklaşık 9 kat fazla tüketildiğini, Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ne geçildiğinden bu yana doğalgaza 5 kere elektriğe 7 kere zam yapıldığını belirten Bulut, “Çalışana ve emekliye yüzde 5 zammın verildiği ülkemizde 2019 yılının Ağustos ayında doğalgaza yüzde 14.97, Eylül ayında yüzde 14.90 oranlarında zam yapılmıştır. Böylece 2019'da yapılan toplam zam oranı yüzde 32.1'e çıkmıştır. 2018'de de yapılan yaklaşık yüzde 30'luk zamla birlikte, son 2 yılda doğalgazdaki fiyat artışı yüzde 65'i geçmiştir” dedi.
Havaların soğumasıyla birlikte zamların faturalarda etkisini iyice göstermeye başladığına, ısınmanın artık lüks olduğuna dikkat çeken Bulut, zamlarla birlikte vatandaşın, harcama bütçesinde enerjinin önemli bir kalem olarak öne çıktığını söyledi. Bulut, kombiye bağlı olarak kabaran elektrik ve doğalgaz faturalarıyla baş edemeyen vatandaşın çareyi kalorifer peteklerini kapatmakta, tek odada ya da evde battaniye ve paltoyla oturmakta bulduğunu kaydetti.
Doğalgaz ve elektrik faturaları yüzünden vatandaşın temel ihtiyaçlarından kısmak zorunda kaldığını söyleyen Bulut, pırlanta gibi kıymetli taşlardan vergi alınmazken, halkın en temel ihtiyaçları olan doğalgaz ve elektrikten yüzde 18 KDV alınmasının sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmadığına vurgu yaptı.
Bulut, “Vatandaşların banka ve finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcunun 583.6 milyon TL olduğu, 2 milyon 136 bin kişinin aylık 2020 liranın altında, 843 bin 647 kişinin bin liranın altında emekli aylığı aldığı, icra dairelerinde 23 Aralık itibarıyla toplam 20 milyon 662 bin dosyanın bulunduğu ülkemizde, vatandaş borç kıskacındadır. İşsizliğin rekorlar kırdığı, ekonomik kriz ortamında vatandaşın evine ekmek götürmekte, ayın sonunu getirmekte zorlandığı bu koşullarda fahiş faturalar halkı isyan etme noktasına getirmiştir” dedi.
CHP’li Bulut, kış aylarında artan doğalgaz ve elektrik faturalarının vatandaşın bütçesine etkisinin araştırılması, kısa süre içerisinde fahiş artış yaşanmasının nedenlerinde kamunun rolü ve sorumluluğunun incelenmesi ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°