CHP’Lİ BULUT PEŞİNİ BIRAKMADI: SAĞLIK BAKANLIĞI PCR TESTİ ÜCRETLERİNİ SABİTLEDİ
Manşet Haber 23.11.2020 12:51:45 0

CHP’Lİ BULUT PEŞİNİ BIRAKMADI: SAĞLIK BAKANLIĞI PCR TESTİ ÜCRETLERİNİ SABİTLEDİ

CHP’Lİ BULUT PEŞİNİ BIRAKMADI: SAĞLIK BAKANLIĞI PCR TESTİ ÜCRETLERİNİ SABİTLEDİ



CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut’un gündeme getirdiği, özel hastanelerde fahiş fiyata yapılan PCR testleri ile ilgili sorun Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasıyla çözüldü. Bakanlıktan valiliklere ve kamu kurumlarına gönderilen yazıda “Fazla test ücreti alan sağlık kuruluşlarına yaptırım uygulanacak ve fazladan alınan ücret vatandaşa iade edilecek” dendi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşülürken, konuyu gündeme getiren ve “Bakan Koca’nın kurucusu olduğu Medipol hastaneleri dahil birçok özel hastanenin PCR testlerini 350 ila 550 TL arasında değişen fiyatlarla yaptığını söylemişti. Bakan Koca, Bulut’a, “yalan söylüyorsunuz” sözleriyle karşılık verirken, Bulut da ellerinde ses kaydı ve vatandaşların aldığı faturalar olduğunu belirtmişti.
KOCA, HALKIN SAĞLIK BAKANI OLMALIDIR
Konuyla ilgili açıklama yapan CHP’li Bulut, “Hastaneleri tek tek arayıp teyit ettiğim halde, elimde faturalar olduğu halde Bakan Koca, atanmış bir bürokrat olarak, seçilmiş bir milletvekilini yalan söylemekle itham etti. Fakat işin aslının öyle olmadığı vatandaşlardan gelen yoğun şikayetlerle de ortaya çıktı. Bu noktadan sonra Bakan Koca’ya düşen özel hastanelerin değil, halkın Sağlık Bakanı olmaktır” dedi.
VATANDAŞIN PARASI CEBİNDE KALIRDI
Salgının ilk gününden bu yana kaosa neden olan maske ve grip aşısında, son olarak komisyonda da özel hastanelerin PCR testini fahiş fiyata yaptığı konusunda Sağlık Bakanlığı’nı uyardıklarını belirten Bulut, “Sağlık Bakanlığı, uyarmış olduğumuz halde PCR testinde de yeni bir kaosa yol açtı. Sürecin başında özel hastanelerin denetimi sıkı tutulsaydı bunlar yaşanmazdı ve vatandaşın parası da cebinde kalırdı” ifadelerini kullandı.
VATANDAŞ İLE ÖZEL HASTANELER KARŞI KARŞIYA GETİRİLMEMELİ
Konunun takipçisi olmaya devam edeceklerini kaydeden CHP’li Bulut, Sağlık Bakanlığı’nın bir yol haritası belirlemesini, vatandaş ile özel hastaneyi karşı karşıya getirmeden ücret iadesini sağlamasını istedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°